9. Hukuk Dairesi 2015/9594 E. , 2017/1005 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı ile ücret alacağı, sefer primi alacağı, yıllık izin ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 31/01/2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davalıya ait işyerinde 21/02/2003 tarihinde uluslararası tır şoförü olarak çalışmaya başlayan müvekkilinin, İtalya - Avrupa arası dorseci olarak asgari ücret artı ayda ortalama 3-3,5 seferde, sefer başına 400-450 euro sefer primi ile çalıştığını, adına tahakkuk ettirilen ücretlerin ödenmemesi , genel tatillerde çalışması karşılığı ücretlerin ödenmemesi , davalı hakkında devam eden davada tanıklık yapması üzerine sefer priminden mahrum bırakıldığını, müvekkilinin 26/04/2011 tarihinde iş sözleşmesini İş K m.24/II uyarınca haklı nedenle feshettiğini, kullandırılmayan yıllık izinler karşılığı ücretlerin ödenmesinin gerektiğini, Mart- Nisan 2011 dönemlerinde ücretlerinin verilmediğini ve 4 sefere ait 1.600,00 euro priminin de ödenmediğini ileri sürerek; kıdem tazminatı ile aylık ücret, sefer primi, yıllık izin ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının 22/04/2011 den itibaren mazeretsiz devamsızlığı, trafik cezalarını ödememiş olması, mazot açığı vermesi ve bu mazotu 3. kişileri satarak şirkete zarar vermesi, şirkete verdiği zararları da ödemekten kaçınması nedenleriyle iş sözleşmesinin 27/04/2011 tarihli ihtarname ile haklı olarak feshedildiğini, daha sonra davacının fesih ihtarnamesinin tebellüğ edildiğini, bu ihtarnamede dayanılan gerekçelerin de gerçeği yansıtmadığını, işyerinde asgari ücret uygulandığını ve davacı sefere çıkmasa dahi bu tutarın ödendiğini, davacının aracında 21/04/2011 tarihinde 80 litre mazot açığı tespit edildiğini, bu tespit üzerine davacının bu açığı yurtdışı seferi dönüşünde hesaplaşmada kapatma taahhüdünde bulunduğunu, tanıklık yapması nedeniyle sefere gönderilmemesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, bunun şoförler arasında iş yükü dağılımı planlaması ile ilgili olduğunu, davacının fasılalı çalıştığını, asgari ücret ile çalışan davacıyla sefer primi uygulaması olmadığını, sefer masrafları için verilen avansın ücret olarak nitelendirilmeyeceğini, genel tatilerde çalışması olmadığı, yıllık izinlerini kullandığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davacı işçinin genel tatil ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Davacı uluslararası tır şöforü olarak davalıya ait işyerinde çalışmıştır. Dosya içerisinde davacı işçiye ait yurda giriş ve çıkış kayıtları bulunmakta olup, davacının yurt dışında bulunduğu dönemlere denk gelen genel tatil günlerinde çalıştığının kabulü ile alacağın buna göre hüküm altına alınması gerekirken, genel tatillerin yarısında çalıştığının kabulü ile hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibar edilerek alacağın hüküm altına alınması hatalıdır.
3- Davacı işçinin aylık ücret alacağının bulunup bulunmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Ücretin ödendiğini ispat yükü işverene aittir.
Davalı işverence sunulan toplu ücret bordroları incelendiğinde, 2011 yılı Nisan ayına ait bordroda davacının imzasının yer aldığı görülmektedir. Davacı asilin ücret bordrosunda yer alan imzaya ilişkin olarak beyanı alınmalı ve gerekiyorsa imza incelemesi yaptırılarak imzanın kendisine ait olup olmadığı belirlenmelidir. İmzanın davacıya ait olduğunun tespiti halinde, davacıya 2011 yılı Nisan ayı ücretinin ödendiği kabul edilerek sadece 654,09 TL ücret alacağı hüküm altına alınmalı, aksi halde ise şimdiki gibi karar verilmelidir.
Eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalıdır.
4- Davacı işçinin iş sözleşmesini, 26.04.2011 tarihinde haklı nedenle feshettiği anlaşılmaktadır. Esasında bu husus mahkemenin de kabulündedir.
Ancak yerel mahkemece gerekçeli kararın hüküm sonucunda kıdem tazminatına hükmedilirken, iş sözleşmesinin 26.04.2011 tarihi yerine 01.10.2007 tarihinde feshedildiği belirtilerek, bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.450.00 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 31/01/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.