17. Hukuk Dairesi 2016/14240 E. , 2019/6307 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 05.12.2011 tarihinde, davalıların sürücü, işleten ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı oldukları aracın, küçük yaya Murat"a çarparak yaralanmasına sebep olduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davacı ... için 1.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi, davacı baba Behçet ve anne Sevda için ayrı ayrı 15.000,00"er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte (davalı ... maddi tazminattan sorumlu), davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, davacı ... ve Sevda 10/09/2015 havale tarihli dilekçe ile manevi tazminat istemlerinden feragat etmişlerdir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, gerekçede belirtilen sebeplerle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davadan feregat, davacının açmış olduğu davadaki talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. (HMK.307 md) Davadan feragat eden davacı, bununla dava dilekçesinin sonuç bölümünde istemiş olduğu haktan tamamen veya kısmen vazgeçer
(feragat eder). Feragat beyanı üzerine dava koşulları ve feragat edenin ehliyeti mevcutsa, dava esastan incelenmeden karar verilir. Feragat, asıl olarak bir usul işlemidir ve maddi hukuka ilişkin bir açıklama değildir. Bununla beraber hukukumuzda fergatin hem maddi hukuka hem de usul hukukuna ilişkin özellikleri bünyesinde toplayan karma karakterli olduğu kabul edilmektedir. Özel hukuka ilişkin feragatten farklı olarak usul hukukunda feragat tek taraflıdır ve bunun için karşı tarafın veya mahkemenin iznine gerek yoktur. (HMK 309/2 md). Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her aşamada yapılabilir. (HMK. 310 md) ve davacının mahkemeye hitaben yapacağı tek taraflı, açık bir irade açıklaması ile gerçekleşir. Feragat kayıtsız şartsız olmalıdır, şarta bağlı feragat geçerli değildir.
Somut olayda, mahkemece, davacı vekilinin 24/02/2016 tarihli duruşmadaki beyanı ile sigorta şirketi haricindeki davalılar ... ve ... hakkındaki maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini bildirdikleri, vekaletnamede feragat hususunda yetkilerinin bulunduğu, müteselsil borçlulardan biri hakkında davadan feragat etmenin diğer müteselsil sorumlular yönünden de teselsülden feragat niteliği taşıyacağı ve müteselsil sorumlu olan diğer davalıların da sorumluluktan kurtulmuş sayılacağı, davacı vekilince duruşma zaptı imzalanmaktan imtina edilmişse de, 24/02/2016 tarihli şahitler huzurunda düzenlenen tutanak içeriği dikkate alındığında davacı vekilinin ""davalılar ... ve ... hakkındaki davayı atiye bırakıyoruz"" şeklindeki kaydın gerçeği yansıtmadığı, karar açıklanıp gerekçesi kısaca açıklandıktan sonra beyanından döndüğü, zabıt yazdırma işlemi sırasında itirazının olmadığı gibi, zaptın davacının beyanına uygun olarak düzenlendiği, feragat şeklinde beyanda bulunup ardından kararı ve kısaca gerekçesini duyunca ""aslında davamızı atiye bırakmak istemiştik"" şeklinde beyanın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, davacı asillerin ise 10/09/2015 havale tarihli dilekçe ile davalılar ... ve ... hakkındaki manevi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini bildirdiklerinden davanın feragat nedeni ile reddine karar verildiği, duruşma zaptının ise, “...davacı vekilinin; davamızı sadece sigorta şirketine yönelik olarak devam ettiriyoruz, diğer davalılar ... ve ... "na karşı açmış olduğumuz maddi tazminat davasından feragat ediyoruz, kusur durumunun tespiti açısından keşif yapılmasını talep ediyoruz, ayrıca
müvekkilin maluliyet durumunun tespiti için rapor aldırılmasını talep ediyoruz,...” şeklinde düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Feragat, iki taraftan birinin (davacının) hakkın özünden vazgeçmesidir. Feragatın yasa gereği (HUMK 91.md ve HMK. 309.md) açık, kesin ve koşulsuz olması, tam bir rızaya dayanması asıldır. Davacının haktan feragat etmesinin sonucu (davacı için) çok önemlidir. Bu nedenle, davacının beyanından onun gerçek amacının haktan feragat etmek olduğunun açıkça anlaşılması gerekir. Geçerli bir feragat beyanı olsada beyan veren bu beyanının hataya dayalı olduğunu ileri sürebilir.
Somut olayda mahkeme tarafından davacı vekilinin iradesi (yanlış olarak) feragat şeklinde yorumlanarak karar verilmiş olup, davacı vekili tarafından duruşma zaptının imzalanmamasından da, davacı vekilinin belirtilen hususları içeren (tam bir rızaya dayanmayan) bir feragatı bulunmadığı anlaşılmakla, bu halde; davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 20/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.