20. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1940 Karar No: 2018/5928 Karar Tarihi: 25.09.2018
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/1940 Esas 2018/5928 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, belli bir yerde bulunan üç taşınmazın kendisine ait olduğunu iddia ederek tapuda kayıtsızlığına rağmen kazandırıcı zamanaşımı yoluyla taşınmazların tescilini istemiştir. Mahkeme, söz konusu taşınmazların tapuya kayıt ve tescil edilmesine ilişkin dava kapsamında bir kadastro tutanağı düzenlendiğini ve görevinin kadastro mahkemesine geçtiğini belirterek davanın reddine karar vermiştir. Bunun üzerine davacı ve davalılar tarafından temyiz edilen karar Yargıtay tarafından incelenerek, kadastro mahkemesinin görevinin kamu düzenine ilişkin olduğunu ve kadastro tutanağı düzenlendiği andan itibaren görevli mahkeme olduğunu hatırlatmıştır. Bu nedenle mahkeme, hüküm yerine görevsizlik kararı vermelidir. Medeni Kanunun 713. maddesi, tapusuz olan taşınmazların edinilmesi ve tescil edilmesi için kazandırıcı zamanaşımı yoluyla işlem yapma hükümlerini düzenler. 3402 sayılı Kadastro Kanunu ise, taşınmazların kadastro tutanağı düzenlenmesi ve tescili işlemlerinde görevli mahkemeleri belirler.
20. Hukuk Dairesi 2018/1940 E. , 2018/5928 K.
"İçtihat Metni"
...........
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalılar ..........vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, 14.01.2013 tarihli dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ......... bulunan 3 adet taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Kanunun 713. maddesi hükmüne göre davacı adına tescillerini istemiştir. Mahkemece, 29/08/2013 tarihli fen bilirkişi raporunda (8) ile gösterilen 16.036,91 m2 ve (23) ile gösterilen 9.070,43 m2 yüzölçümlü taşınmazların davacı adına tapuya kayıt ve tescillerine (5) ile gösterilen kısım yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ile davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1982 yılında genel arazi kadastrosu yapılmıştır. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, temyiz edenlerin sıfatına bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında gözetilmelidir. 3402 sayılı Kanunun 25, 26 ve 27. maddeleri gereğince kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte davalı olduğu belirlenen taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmesi ile görev kadastro mahkemesine geçmektedir. Somut olayda davacının Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemi ile dava açtığı yargılama devam ederken talep ettiği taşınmazlar hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği ve bilirkişi raporların 5 no ile belirtilen taşınmaz 101 ada 1 parsel; 8 nolu taşınmaz 103 ada 16 parsel; 23 nolu taşınmaz 103 ada 23 parsel sayılı taşınmaz sınırları içerisinde kaldıkları anlaşılmakla kadastro tutanağı düzenlendiği an görevli mahkeme kadastro mahkemesi olacağından dosya görevli kadastro mahkemesine aktarılmalıdır. Bu nedenle mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli kadastro mahkemesine gönderilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ve davalılar Hazine ile Orman Yönetimi vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 25/09/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.