4. Ceza Dairesi 2017/214 E. , 2020/13851 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, üst Cumhuriyet savcısının sadece hakaret suçundan kurulan hükmü temyiz ettiği ve TCK"nın 51. maddesi uyarınca ertelenen adli para cezası yönünden kanun yararına bozma yoluna gidilmesi hususunun mahallinde değerlendirilebileceği belirlenerek dosya görüşüldü:
A-1412 sayılı CMUK"nın 310. maddesi gereğince Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz dilekçesinin karar tarihinden itibaren bir aylık süresi içinde verilmediği anlaşıldığından ve hakaret suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından,, 5320 sayılı Kanun"un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca üst Cumhuriyet savcısının ve sanık ... müdafiinin tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEKLERİNİN REDDİNE,
B-Silahla tehdit suçundan kurulan hükmün temyizine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanığın aşamalardaki istikrarlı savunmalarında suçlamayı reddetmesi, müşteki ... ile olayın görgü tanıkları da olduğu anlaşılan müştekiler ..., ... ile ... ..."ın aşamalarda ve birbirleri ile çelişkili beyanda bulunmaları, jandarmanın olay yerine kısa bir süre sonra gittiği, olay yerinde iki erkek şahıs ile üç kadının olduğunu, tarafların beyanlarına göre sanık ..."in elinde bıçak olduğunun söylenmesi üzerine şahsın üzerinin kabaca kontrol edildiği, olay yeri ve çevresinde bıçağa rastlanmadığı belirtilerek tutanak tutmaları karşısında; beyanlar arasındaki çelişkiler giderilmeden, sanığın savunmasına neden itibar edildiği, hangi delilere hangi gerekçe ile üstünlük tanındığı açıklanmadan, tüm deliller birlikte değerlendirilip tartışılmadan eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
a-Sanığın adli sicil kaydındaki yer sabıkasının silinme koşullarının oluşması, adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının da suç tarihi itibariyle CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına engel teşkil etmemesi karşısında; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7/2. maddesi uyarınca sanık aleyhine uygulanamayacağı, yargılama sürecindeki davranışları olumlu bulunarak takdiri indirim uygulanan ve bir daha suç işlemeyeceği kanaatine varılarak hapis cezası ertelenen sanık hakkında, “ denetim süresi içerisinde ” şeklinde yasal ve yerinde olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
b-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 17.11.2015 tarih, 2014/12-388 Esas ve 2015/403 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere erteleme kararı ile belirlenecek denetim süresinin kazanılmış hakka konu olamayacağı hususu dikkate alındığında, cezası ertelenen sanık hakkında belirlenen denetim süresinin hükmolunan ceza süresinden az olamayacağı gözetilmeden 1 yıl 8 ay gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında denetim süresinin 1 yıl olarak belirlenmesi,
c-Hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK"nın 51/8. maddesi gereğince denetim süresinin iyi halli olarak geçirilmesi halinde cezanın infaz edilmiş sayılacağının ihtar edilmemesi,
d-Sanık hakkında tehdit suçundan neticeten hükmedilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nun 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verildiği, aynı Yasa"nın 53/4. maddesi gereğince "Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş olan kişiler hakkında aynı maddenin 1. fıkra hükmünün uygulanamayacağı" öngörüldüğünden, bu haliyle uzun süreli hapis cezası ertelenenler hakkında, TCK"nun 53/1-c maddesindeki kendi altsoyu üzerindeki haklar dışındaki diğer haklardan yoksun kılınma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden maddede yazılı bulunan tüm haklardan mahrumiyete dair yazılı şekilde karar verilmesi,
e-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 27/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.