16. Hukuk Dairesi 2019/3927 E. , 2019/8983 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1950 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında ziraata elverişsiz alan olarak tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında müdahiller ... ve ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmışlardır. Mahkemece, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin usule ilişin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda 08.10.2008 tarihli fen bilirkişi ek raporunda (A2), (B) ve (C1) olarak gösterilen 4.930.196, 733,813 ve 1.377,642 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümlerinin davacı ... adına, (A1) ve (C2) olarak gösterilen 1.282,263 ve 979,347 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümlerinin ise davalı Hazine adına tapuya tesciline, müdahil davacıların davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili, davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, fen bilirkişi raporunda (A2), (B) ve (C1) olarak gösterilen taşınmaz bölümleri üzerinde, davacı taraf yararına imar-ihya ve zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği, (A1) ve (C2) olarak gösterilen bölümler üzerinde ise kazanım koşullarının gerçekleşmediği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki, dosyada mevcut jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmaz bölümlerinde imar-ihya çalışmasının tamamlanıp tamamlanmadığı açıklanmamıştır. Öte yandan, taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı ve imar planı kapsamına hangi tarihte alındığı araştırılmamış, 10.06.2008 tarihli ziraat bilirkişi raporunda taşınmazın sınırında mera parseli bulunduğu belirtilmesine rağmen yöntemince mera araştırması yapılmamış, taşınmazın zemininde imar-ihya çalışması yapılıp yapılmadığı belirlenmemiş, eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilmiştir.
Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin uygulama ve nazım imar planı kapsamında kalıp kalmadığı, kalmakta ise hangi tarihte imar planı kapsamına alındığı ve imar planının onaylanma tarihi ilgili ilçe ve büyükşehir belediye başkanlıklarından sorularak çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölümlere ilişkin onaylı imar planı örneği dosyaya getirtilmeli, dava tarihinden veya çekişmeli taşınmaz imar planı kapsamında kalıyor ise imar planına alındığı tarihten 15-20-25 yıl öncesine ait farklı tarihlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı ile aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar, hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları temin edilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek aynı köy ve komşu köy halklarından ayrı ayrı üçer kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile bir fen, bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi ile üç kişilik ziraat mühendisinden oluşacak bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.
Yapılacak keşifte, yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, nizalı taşınmaz bölümlerinin öncesinin ne olduğu, geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, nizalı taşınmaz bölümleri ile komşu mera parseli arasında ayırıcı nitelikte doğal ya da yapay unsur bulunup bulunmadığı, taşınmazın meradan açılıp açılmadığı ya da zaman içerisinde sınırlarında mera yönünde genişleme olup olmadığı, harman yeri olarak kullanılıp kullanılmadığı, taşınmazın ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise ihya çalışmalarına ne zaman başlanıldığı ve bu çalışmaların ne zaman tamamlandığı, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla, kim tarafından ve ne şekilde sürdürüldüğü hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin eğimi, niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü, evveliyatı itibariyle mera, yaylak, otlak, harman yeri gibi kamu orta mallarından ya da imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, imar-ihya gerektiren yerlerden ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp tamamlandığı, ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü ve çekişmeli taşınmazın kullanım durumunu kesin olarak belirleyen, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde, sınırında bulunan mera parselinden ne şekilde ayrıldığını, meradan açılıp açılmadığını açıklayan, her bir taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin hava fotoğraflarının çekildiği tarihlerdeki niteliğini, kullanım durumunu, tarımsal faaliyet yapılıp yapılmadığını, imar-ihya çalışması bulunmakta ise bu çalışmanın tamamlanıp tamamlanmadığını açıklayan rapor düzenlettirilmeli, sunulan raporda çekişmeli taşınmaz bölümlerinin memleket haritası ve uydu fotoğrafları üzerindeki konumu gösterilmeli; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki aldırılmalı; mahalli bilirkişi ve tanık beyanları, teknik raporlar ile varsa komşu parsel tutanakları ve dayanak kayıtlarıyla denetlenmeli; imar-ihya çalışmalarının tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar, çekişmeli taşınmaz imar planı kapsamında kalmakta ise imar planının onaylandığı tarihe kadar davacı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddelerindeki imar-ihya ve zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği duraksamasız şekilde saptanmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.12.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.