23. Hukuk Dairesi 2015/7287 E. , 2016/5188 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA
ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün asıl ve birleşen davada davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen davada davalı vekili Av. ... gelmiş, diğer taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacı vekili, arsa sahibi olan müvekkili ile davalının 09.11.2010 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını, davalının sözleşme tarihinden itibaren 6 ay içinde ruhsat alacağı ve ruhsat tarihinden itibaren 18 ay içinde inşaatı tam ve eksiksiz olarak yapıp iskânı alınmış vaziyette müvekkiline teslim etmesi gerektiğini ancak dava tarihine kadar henüz inşaatın bitirilemediğini, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre 16 daire olarak yapılacak binadan 6 adedinin davacıya, 10 adet dairenin davalıya isabet ettiğini, ancak sözleşme hilafına 18 daire ve 1 dükkan olarak inşa edildiğini, kendisine ait 2 adet daireyi dubleks olarak imal ettiğini, binadaki artı değerler olarak çıkarılan 2 daire 1 dükkan için müvekkiline hiç bir hak verilmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000,00 TL kira karşılığı tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 5.000,00 TL fazladan çıkarılan bağımsız bölümlerdeki paylaşım oranına göre müvekkilinin hissesine isabet eden ve dubleks yapılan daireler sebebiyle elde ettiği fazla kazanç sebebiyle oluşan tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, davacının edimlerini yerine getirmediğini, müvekkili ile karşı yanın imar planında inşaat alanının lehlerine değişeceğine ilişkin düzenlemeyi bekledikleri için 6 aylık ruhsat alma süresinin uzadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, inşaatların halen teslim edilmediğini ileri sürerek, asıl davanın açıldığı 16.05.2013 dava tarihinden itibaren birleşen bu davanın açıldığı 19.02.2014 dava tarihine kadar geçen sürede işleyen kira karşılığı tazminatlarına esas olmak üzere 5.000,00 TL tazminatın davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
../..
S.2.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; eser sözleşmesinde yüklenicinin yüklendiği edimi özenle ifa etmek zorunda bulunduğu, yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğun süresinde işi teslim etmemesinden kaynaklandığı, işin süresinde teslim edilmediğinden bilirkişi raporunda asıl dava için 17.966,67 TL, birleşen dava için 24.955,00 TL kira kaybı zararına ait hesaplamaların yerinde bulunduğu, davacının sözleşme gereğince süresinde teslim edilmeyen taşınmazlar yönünden kira kaybı tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davada ıslah edilen kira kaybı zararlarından oluşan davanın kabulüne, sözleşmenin 4. maddesi gereğince kottan çıkabilecek bilumum bağımsız bölümlerin müteahhide ait olacağı ve arsa sahiplerinin herhangi bir talepte bulunamayacağı kararlaştırılmış olduğundan davacının kottaki 1 adet dükkan ve 2 adet mesken nitelikli dairelerden talepte bulunamayacağı, davacının kendisine ait ve sözleşme ile belirlenen daireleri teslim aldığı gerekçesiyle fazla yapılan bölümlerden davacı hissesine düşen miktarın tahsiline ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.