11. Hukuk Dairesi 2016/13450 E. , 2018/4735 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24.03.2016 tarih ve 2014/596-2016/180 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin karpuz ekimi yaptığı taşınmazın Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigortası Poliçesi ile davalı şirkete sigortalandığını, taşınmazda meydana gelen fırtınadan kaynaklı olarak ürünlerin hasara uğradığını ve meydana gelen zararın 39.237,59 TL olduğunun tespit edildiğini, ancak davalının hasarın kaynağının don olduğundan bahisle teminat kapsamında olmadığı için ödeme yapmadığını, oysa hasarın fırtınadan meydana geldiğini sabit olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK’nın 107. maddesi gereğince şimdilik 10.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; sigortalı arazide fırtınadan kaynaklı hiçbir kırılma, kopma, parçalanma, sökülme hasarının tespit edilmediğini, hasarın tamamının sürgün ve yapraklarda soğuk nedeniyle meydana geldiğini ve teminat kapsamında olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; sigorta poliçesinde dain-i mürtehin olarak ... Bankası A.Ş. gösterildiği, bu nedenle tazminat talep etme hakkının öncelikle rehin alacaklısı bankaya ait olduğu, ancak davacının rehin alacaklısının açık, kesin ve koşulsuz muvafakatını almak şartı ile sigorta şirketinden tazminat talep edebileceği, dain-i mürtehin tarafından "tazminat davasının açılmasına muvafakatimiz varken, ilgili tazminatın ödenmesine muvafakatimizin olmadığı" şeklinde cevap verildiği, bu durumda rehin alacaklısının kesin ve koşulsuz muvafakatının olmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, bitkisel ürün sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde, poliçede dain mürtehin kaydı bulunduğu, ancak dain mürtehin ... Bankası A.Ş"nin açılan davada hükmedilecek tazminatın davacıya ödenmesine muvafakat etmemesi nedeniyle aktif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, davacı vekili, temyiz dilekçesine ekli olarak 17.06.2016 tarihli ... Bankası A.Ş"nin davaya ve ödenecek tazminata muvafakatını gösterir belgeyi sunmuş olup, aktif husumete ilişkin noksanlığı gidermiştir. Bu durumda, mahkemece artık işin esasına girilerek tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacı iadesine, 25.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.