11. Ceza Dairesi 2016/8920 E. , 2018/4317 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sanığın...Tem. Hiz. Rek. Oto. Kir. Taş. Tur. San. Tic. Ltd. Şti. adına...Bankası İzmir Şubesine ait 28/06/2011 tarih ve 15.000 TL bedelli çeki yetkisi olmadığı halde düzenleyip piyasaya sürdüğü iddia ve kabul edilen somut olayda, belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneği bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, mahkumiyet hükmünün konusunu teşkil eden suça konu çekin celp edilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, çekin unsurlarının ve aldatma niteliği olup olmadığının tartışılması ve belge aslının denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulması,
2-Dosyadaki kesinleşmiş karar suretine göre benzer eylemi nedeniyle sanık hakkında Karşıyaka 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/422 Esas-2013/184 Karar sayılı kararı resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine karar verildiğinin anlaşılması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan sahtecilik suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği de gözetilerek açıklanan ilkeler doğrultusunda sanığın fiillerinin her biri yenilenen kastla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararının yerine getirilmesi amacıyla kanunun aynı hükmünü, kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme tek suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi açısından, yukarıda belirtilen dava dosyasının getirtilerek incelenmesi, özetinin duruşma tutanağına geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı birer suretinin dosyaya intikalinin sağlanması,
Sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması,
3-Kabule göre;
a)5237 sayılı TCK"nın 51. maddesinin 7. fıkrasındaki “Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir” hükmüne rağmen, ertelenen hapis cezasının tamamının infaz edileceği anlamına gelecek şekilde ve infazı kısıtlar biçimde karar verilmesi,
b)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/05/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.