Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2013/2210
Karar No: 2015/2325
Karar Tarihi: 21.10.2015

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/2210 Esas 2015/2325 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2013/2210 E.  ,  2015/2325 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki “şikayet” talebinden dolayı yapılan yargılama sonunda; Gaziantep 3. İcra Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 27.12.2011 gün ve 2011/204 Esas 2011/779 Karar sayılı kararın incelenmesi davalı-alacaklı vekili ile davalı-ihale alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 11.10.2012 gün ve 2012/10113 Esas 2012/29105 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş ise de davalı alacaklı vekilinin karar düzeltme talebi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 11.02.2013 gün ve 2012/32822 Esas 2013/3517 Karar sayılı ilamı ile;
    (…Şikayetçi, icra mahkemesine başvurusunda takip borçlusu ile isim benzerliği bulunduğunu bu nedenle murisi ..."a ait olan 4425 ada 35 parselde kayıtlı taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilip satışının gerçekleştiğini belirterek 21.03.2011 tarihli icra müdürlüğü işleminin iptali ile haczin kaldırılmasını istemiştir.
    Taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi gerekir .
    İİK.nun 134/1. maddesi gereğince taşınmazın mülkiyeti, ihalenin kesinleşmesi koşulu ile ihale tarihinde alıcıya geçer.
    İhaleye konu taşınmaz kaydına icra müdürlüğünce haciz konulduğu 26.09.2008 tarihinde borçlu adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşıldığından, icra memurunun haciz işleminde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Gaziantep 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 30.06.2010 dava tarihli 14.10.2010 karar tarihli 2010/367 Esas , 2010/475 Karar sayılı tapu kaydı düzeltim davasına ilişkin ilamı gereğince, taşınmazın malikhane kısmında Mehmet oğlu ... olarak yer alan kaydın baba adının Mahli oğlu ... olarak tashihen tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın 01.11.2010 tarihinde kesinleştiği ve söz konusu davanın haciz ve de ihale tarihi olan 15.04.2010 tarihi itibariyle açılmadığı tespit edilmiştir.
    İcra müdürü haciz işlemini yaparken bir başka anlatımla haciz tarihinde, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olması zorunlu ve yeterlidir. Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3.kişinin açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasının haciz tarihindeki mülkiyet durumuna etkisi olmaz. Kaldı ki somut olayda taşınmaza ilişkin tapu kaydı düzeltim davasında karar ihaleden sonra verilmiş olup ihale ile haciz kalkmış olmakla artık haczin kaldırılması isteminin konusu da yoktur. Buna göre haczin kaldırılması istemi ancak 3.kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabilir.
    O halde mahkemece şikayetçinin isteminin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekirken onanmasına karar verildiği anlaşıldığından alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
     
     TEMYİZ EDEN:  Davalı-alacaklı vekili     

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Talep, icra memurunun işlemine yönelik şikayet istemine ilişkindir.
    Talepte bulunan şikayetçi; Gaziantep 2. İcra Müdürlüğünün 2008/15019 E.sayılı takip dosyasında ihale yolu ile satışı yapılan 4425 ada 35 nolu parsel de kayıtlı taşınmazın murisi ... adına kayıtlı olduğu halde taşınmazın borçlu ..."a ait olduğundan bahisle haciz edilip satıldığını ileri sürerek mülkiyeti murisi adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı alacaklı, taşınmazın 15.04.2010 tarihinde yapılan açık artırma ile satılarak, ihalenin kesinleştiğini, taşınmazın borçluya ait olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuş; davalı ihale alıcısı vekili, taşınmazın müvekkili tarafından açık artırma ile satın alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiş; davalı borçlu ise davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece; dava konusu taşınmazın tesciline esas kadastro tespit tutanaklarının tanzim tarihi itibari ile taşınmazın takip borçlusu ..."a ait olamayacağı, davacı tarafça dosyaya tapu kaydının düzeltilmesine ilişkin ilam hükmüne konu davada, davalılar taraf değil ise de iş bu kesin hüküm kesin delil olarak değerlendirildiğinde ilam hükmüne göre taşınmazın davacının murisi Mahli oğlu ..."a ait olduğu, iş bu hususun yine davacı tarafın dosyaya sunduğu ilamlar ile de teyit edildiği gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün davalı alacaklı ve davalı ihale alacaklısı vekillerince temyizi üzerine Özel Dairece önce hükmün onanmasına karar verilmiş; davalı alacaklı vekilinin karar düzeltme talebi üzerine hüküm Özel Dairece, yukarıda belirtilen gerekçelerle bozulmuş, mahkemece; önceki gerekçeler tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
    Direnme kararı, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; haciz tarihinde, hacze konu taşınmazın borçlu adına kayıtlı olmasının zorunlu ve yeterli olup olmadığı ile tapu kaydı düzeltim davası neticesinde verilen kararın mülkiyetin el değiştirmesine mi, yoksa tapuda kayıtlı şahsın kimlik bilgilerinin tespiti ve düzeltilmesine mi yönelik olduğu ile varılacak sonuca göre hacze konu taşınmaz hakkında verilen tapu kaydının düzeltilmesine ilişkin kararın haciz tarihindeki mülkiyet durumuna etkisinin olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır.
    Öncelikle konunun çözüme kavuşturulması bakımından dava konusu kavramlar ve yasal dayanakları üzerinde durulmasında yarar bulunmaktadır.
    Bilindiği üzere; taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür taleplerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
    Tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesine veya tespitine ilişkin taleplerdeki amaç, kayıt malikinin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus kaydı ile uyumlu hale getirilmesi olduğundan bu tür işlerde verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmez. Kararın haksız veya hatalı görülmesi halinde ileri sürülen delillere göre yeniden düzeltme talebinde bulunulabilmesi, hükmün değiştirilebilmesi mümkündür.
    Öte yandan; 4721 sayılı TMK.nun 705/1. maddesi (eski 633 m.) “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapılabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır” hükmünü içermektedir.
    İcra İflas Kanununun 134/1. maddesinde ise; ‘’icra dairesi tarafından taşınmaz kendisine ihale edilen alıcı o taşınmazın mülkiyetini iktisap etmiş olur. İhale kesinleşinceye kadar taşınmazın ne şekilde muhafaza ve idare edileceği icra dairesi tarafından kararlaştırılır.’’ denilmektedir.
    Yukarıda belirtilen açıklamalar karşısında somut olay irdelendiğinde; Gaziantep 1 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/367 E-2010/475 K. sayılı ilamının tapuda isim düzeltilmesine ilişkin olduğu, tapuda kayıtlı olan şahsın kimlik bilgilerinin tespitine ve düzeltilmesine ilişkin verilen hükmün, mülkiyetin el değiştirmesi sonucunu doğuran tapu iptali ve tescil hükmü niteliğinde olmadığı, haciz konulan taşınmazda ismi geçen şahsın kimliğinin belirlenmesine ilişkin olduğu, gerek haciz tarihinde ve gerekse de haciz tarihinden sonra mülkiyetin el değiştirmesi sonucunu doğurmadığı, haciz tarihinde de taşınmazın davacıların murisi adına kayıtlı ve tescilli olduğu, haciz tarihinde taşınmazın şekli olarak borçlu adına kayıtlı olduğu ancak maddi olarak ise muris adına kayıtlı olduğu; ayrıca murisin mirasçıları tarafından açılan ihalenin feshi davasının da kabul ile sonuçlanıp kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Öyle ise; tapu kaydı düzeltim davası neticesinde verilen kararın mülkiyetin el değiştirmesine yönelik olmayıp tapuda kayıtlı şahsın kimlik bilgilerinin tespiti ve düzeltilmesine yönelik olduğu ve hacze konu taşınmaz hakkında verilen tapu kaydının düzeltilmesine ilişkin kararın haciz tarihindeki mülkiyet durumuna etkisinin olmadığı tartışmasızdır.
    Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler esnasında bir kısım üyelerce; her davanın açıldığı tarihteki koşullara tabi olduğu, haciz tarihinde mülkiyetin esas alınması gerekeceği, mülkiyetin el değiştirdiği, mahkeme kararının Özel Daire bozma kararı doğrultusunda bozulması gerektiği görüşü dile getirilmiş ise de bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.
    Bu durumda, hacze konu taşınmaz hakkında verilen tapu kaydının düzeltilmesine ilişkin kararın haciz tarihindeki mülkiyet durumuna etkisinin olmadığı, bu nedenle icra müdürlüğünce borçluya ait olduğu kabulü ile yapılan haciz işlemi usul ve yasa hükümlerine aykırılık teşkil ettiğine işaret eden direnme kararı usul ve yasaya uygundur.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Davalı-alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 21.10.2015 gününde oyçokluğu ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi