11. Hukuk Dairesi 2016/13802 E. , 2018/4732 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/07/2016 tarih ve 2015/634-2016/369 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında “genel kredi ve teminat sözleşmeleri” imzalandığını ve müvekkilinin bu sözleşmeler gereğince ticari krediler kullandığını, müvekkili tarafından muhtelif tarih ve meblağlardaki kredilerin kullanımı sırasında kredi tahsis ve değerlendirme ücreti, eksper ücreti ve hesap işletim ücreti adı altında müvekkilinden tahsilatlar yapıldığını, bu hizmetlerin bankaya bir maliyetinin olmadığını ve alınan ücretlerin haksız olduğunu ileri sürerek toplam 5.968,84 TL’nin tahsil tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacı tarafından kullanılan kredilerin ticari kredi olduğunu, müvekkili tarafından alınan ücretlerin yasal düzenlemelere uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; tarafların tacir olduğu ve taraflar arasında ticari nitelikli “genel kredi ve teminat sözleşmeleri” imzalandığı, davalı tarafından tahsil edilen ücretlerin 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 144. maddesinin ve Bakanlar Kurulu’nun 16/10/2006 tarih ve 2006/11118 sayılı kararının verdiği yetki çerçevesinde Merkez Bankası tarafından çıkarılan 2006/1 sayılı tebliğ gereğince alındığı, bu nedenle davalı bankanın kesinti yoluyla aldığı ücretlerin mevzuata ve taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, genel kredi ve teminat sözleşmeleri nedeniyle davalı banka tarafından yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, sözleşmelerin tamamı dosya kapsamında olmamasına rağmen, yazılı şekilde, davalı banka tarafından tahsil edilen ücretlerin Merkez Bankası tarafından çıkarılan 2006/1 sayılı tebliğ gereğince alındığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, dosya kapsamından, davacının davalı bankadan ticari nitelikli genel kredi sözleşmelerine istinaden ticari krediler kullandığı, bu kredilerin kullanımı sırasında davacıdan kredi tahsis ve değerlendirme ücreti, ekspertiz ücreti ve hesap işletim ücreti adı altında ücret tahsil
edildiği, ayrıca genel kredi sözleşmelerinin bir kısmının 6098 sayılı TBK’nın yürürlüğe girmesinden sonra imzalandığı ve bu sözleşmelerin Kanun’un genel işlem koşullarına ilişkin hükümlerine tabi olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, tüm kredi sözleşmeleri getirtilip, sözleşmelerin tarihleri de gözetilerek, 01.07.2012 tarihinden sonra olan sözleşmeler yönünden 6098 sayılı TBK"nın 20-25 maddelerinde düzenlenen genel işlem koşulları denetimine tabi tutulması gerekmektedir.
Bu itibarla, mahkemece, davalı bankanın, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun 144. maddesi kapsamında, Bakanlar Kurulu"nun 16.10.2006 tarih ve 2006/11188 sayılı kararına istinaden Merkez Bankası"nın 2006/1 sayılı Tebliği"nin 4. maddesi uyarınca, bankaların faiz dışında sağlayacakları diğer menfaatleri, masrafların nitelikleri ve sınırlarını serbestçe belirleyeceklerine ilişkin düzenlemelerin de dikkate alınıp, davalı banka tarafından yapılan kesintilere ilişkin olarak önceden bilgilendirme yapılıp yapılmadığı sözleşmenin imzalanması aşamasında miktar ve oranları sözleşmede yer alıp almadığı, davalı bankanın Merkez Bankası’na yapacağı kesinti oran ve miktarlarını bildirip bildirmediği hususları gözetilerek, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 25/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.