17. Hukuk Dairesi 2016/19855 E. , 2019/6285 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalılardan ..."ın müvekkiline borçlu olup, borcun sebebinin 30/04/2009 düzenleme tarihli 30/05/2009 vade tarihli, 140.000,00 TL bedelli bono olduğunu, müvekkili tarafından bu bononun karşılığı 40.000,00 TL"lik alacağın tahsili için davalı ... aleyhine 16/02/2011 tarihinde Antalya 1. İcra Müdürlüğünün 2011/1570 sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlattıklarını, haricen edindikleri bilgi sonrası davalı ..."in takip konusu senedin düzenleme tarihinden sonra satmış olduğu 3 adet taşınmaza rastlanıldığını, bu satışların ... "in eşi olan diğer davalı ..."a yapıldığı, davalı ..."in hakkında yapılması kuvvetle muhtemel olan icra takiplerini sonuçsuz bırakmak amacıyla söz konusu devirleri gerçekleştirdiğini, bu nedenlerle davalılardan ... tarafından 134 ada 1 parsel, ... ada 2 parsel ve 103 ada 36 parsel sayılı taşınmazların Antalya 11. İcra Müdürlüğünün 2011/1570 sayılı dosya borcu sebebi ile cebri icra yolu ile satışına imkan verecek şekilde tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, mevcut davada İİK 278 ve devamı maddeleri gereğince 1 ve 2 yıllık zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçtiğini, bu nedenle itirazlarının bulunduğunu, davacı tarafça dosyaya herhangi bir aciz vesikasının sunulmadığını, dava koşulunun bu nedenle gerçekleşmediğini, diğer davalı ..."e ait 154 ada 1 parsel sayılı taşınmazın borcu karşılayabilecek mahiyette olduğunu ve davacı tarafın bu taşınmaza herhangi bir kıymet takdir işlemi yaptırmadan dava açmış olması nedenleri ile davacının açmış olduğu davanın öncelikle zaman aşımı, hak düşürücü süre ve dava şartı eksikliklerinden dolayı reddini mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise davanın esastan reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ... vekili, öncelikle dava şartı yokluğundan, olmadığı takdirde de davanın esastan reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İİK"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
Mahkeme gerekçesinde; davacı tarafa mevcut tapu kayıtlarının iki tanesinin dava dışı 3. kişiler adına olması nedeni ile beyanda bulunması ve aciz vesikası sunması için süre verilidğini, verilen ve kesin olan ikinci süreye rağmen herhangi bir aciz vesikası sunulmamış olmakla birlikte; Antalya 11. İcra Müdürlüğünün 2011/1570 sayılı dosyası üzerinden borçlu hissesi üzerine haciz konulan 154 ada 1 parsel sayılı taşınmazında borcu karşılayıp karşılamayacağı belirlenmeden açılan dava nedeni ile hem aciz vesikasının sunulmamış olması hem de davanın bu aşamada açılmasında hukuki yararın bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir.
Somut olayda, takip bonoya dayalı olmakla birlikte borçlu ... aleyhine yapılan takip kesinleşmiş olup mahkemenin gerekçesinde yazılanın aksine 08/06/2011 tarihinde yapılan haciz esnasında borçlunun hazır olduğu ve hacze kabil malının bulunamadığı tespit edilmiştir. Söz konusu haciz tutanağı, İİK"nun 105.madde kapsamında aciz belgesi niteliği taşımaktadır. Yine Antalya 11. İcra Müdürlüğünün 2011/1570 Esas sayılı dosyası üzerinden borçlu hissesi üzerine haciz konulan ... ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak icra dosyasından kıymet takdiri yapılarak değerinin 22.855 TL olarak tespit edildiği ve belirlenen bu rakamın borcu karşılamaya yetmeyeceği anlaşıldığından mahkemece aciz halinin varlığının kabulü gerekir.
O halde, işin esasına girilerek olumlu olumsuz karar verilmesi gerekirken, davanın usulden reddedilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 16/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.