11. Ceza Dairesi 2016/1140 E. , 2018/4306 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, Resmi evrakta sahtecilik,
HÜKÜM : Mahkumiyet
A-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin sanık müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı cihetle, mağdur ..."ten alınan mallar karşılığında suça konu çekin verildiği olayda gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, suça konu çekin önceden doğan borç nedeni ile verilip verilmediği sanıktan ve mağdur ..."ten sorulup sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre;
a) Nitelikli dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı TCK"nın 5377 sayılı Kanunla değişik 158/1-son maddesi ile uygulama yapılırken adli para cezasının maddede öngörülen 5 ila 5.000 arasında tam gün sayısı belirlenip varsa artırım ve indirimin bu gün sayısı üzerinden yapılarak, bulunan sonuç gün sayısının TCK"nun 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsî hâlleri göz önünde bulundurularak 20-100 TL arasında takdir edilecek miktar ile çarpılması suretiyle belirlenmesi gerektiği, bu suretle hesaplanan adli para cezası suçtan elde edilen haksız menfaatin iki katından az olması durumunda, adli para cezasının asgari bu miktara yükseltilip, bu miktar üzerinden TCK"nın 62. maddesi uygulanarak sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, 5275 sayılı Kanunun 106. maddesinde öngörülen adli para cezası yerine çektirilecek hapis cezası süresinin belirlenmesi açısından infazda tereddüt oluşturacak biçimde, doğrudan haksız elde olunan yararın iki katı esas alınmak suretiyle tayini ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş; sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
B-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
1-Sanığın, şirketi sahte ... kimliğini kullanarak veya kullandırtarak kendisine ortakmış gibi belgeler düzenlettirdiği, incelemeye konu ... Bankası Ümraniye Şubesine ait keşidecisi ... Gıd. ve Tem. Mad. Ltd. Şti olan, 30/10/2007 keşide tarihli, 18.500 TL bedelli hamiline yazılı çeki almış olduğu mal karşılığı mağdur ..."e verdiği iddia ve kabul edilen somut olayda; sanığın, 2005 ya da 2006 yıllarında şirkete ortak olduğunu, 2007 yılında kendisini ... olarak tanıtan birisiyle tanıştığını, bu kişinin şirkete ortak olup işlemlerin yürütülmesi hususunda kendisine yetki verdiğini, mağdura verilen çekin bu kişi tarafından düzenlenip kargo ile gönderildiğini savunması; adli tıp uzmanının 20/03/2008 tarihli raporuna göre suça konu çekteki keşideci imzasının sanığın eli ürünü olmadığının tespit edilmesi; 10/02/2009 tarihli uzmanlık raporunda ise, suça konu çekteki imza ile Kadıköy 12.Noterliğinde ... adına düzenlenmiş 04/04/2008 tarihli imza beyannamesindeki imzanın ve Kadıköy 8. Noterliğinde ... adına düzenlenmiş 06/09/2007 tarihli vekaletnamedeki imzanın aynı elin ürünü olduğunun, ancak gerçek ... isimli kişinin mukayese imzaları ile çekteki imza arasında grafolojik ilişki kurulamadığının, ayrıca bu kişinin fotoğrafı ile ... kimliğini kullanan kişinin fotoğrafının farklı olduğunun belirtilmesi; mağdur ..."ün, Çanakkale"de bulunan iş yerine ... şirketi adına ... isimli kişinin geldiğini, kendisinden 100 büyük teneke ezine peyniri aldığını, karşılığında parasını verdiğini, sonraki bir tarihte aynı kişinin yine gelerek 200 teneke peynir aldığını, yine parasını nakit ödediğini, daha sonra şirketin temsilcilerinden biri olduğunu söyleyen ve kendisini ... olarak tanıtan birinin 200 teneke ezine peyniri istediğini, karşılığında iki adet çek gönderdiğini, bu çeklerin karşılığını aldığını, bir süre sonra ..."ün talebi üzerine yine 300 teneke peyniri şirketin depolarına gönderdiğini, karşılığında verilen davaya konu 18.500 TL bedelli çekin sanık tarafından kargo ya da posta yoluyla gönderildiğini, şirketten sadece Ezine"ye gelen ... isimli kişiyi gördüğünü, çekin karşılığı ödenmeyince şikayeti üzerine ... aleyhine karşılıksız çek keşide etmek suçundan dava açıldığını beyan etmesi; sanık hakkında benzer eylemleri nedeniyle Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesinde ve İstanbul Anadolu 5.Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldığının anlaşılması karşısında gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması bakımından; şirketin eski ortakları ve temsilcileri olduğu anlaşılan ..., ve ..."ün tanık sıfatıyla dinlenilerek ... ismi ile kendisini tanıtan kişiyi tanıyıp tanımadıkları, onun şirkete ortak olup olmadığı, suça konu çekin mağdur ... Türk"e hangi hukuki ilişki sonucu kim tarafından nasıl verildiği hususlarında ayrıntılı beyanlarının alınması; sanıktan mağdur ... ile irtibata geçip almış olduğu 300 teneke peynir karşılığında suça konu çeki ona gönderip göndermediğinin sorulması; Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/35 Esas-2012/344 Karar sayılı dava dosyası ile İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/381 Esas-2013/230 Karar sayılı dava dosyalarının getirtilip incelenmesi, gerekli belgelerin onaylı suretlerinin dosya arasına alınması sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilip sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hükküm kurulması,
2- Kabule göre; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş; sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.05.2018 tarihinde oybirliği ile kabul edildi.