20. Ceza Dairesi 2015/10503 E. , 2017/2828 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : 3. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : Beraat; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... ... hakkında
Mahkûmiyet; sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında
Düşme; sanık ... hakkında
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Tebliğnamede ... sanık olarak gösterilmiş ise de bu sanık hakkındaki hükme yönelik temyiz talebi bulunmadığından inceleme dışında tutulmuş; 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun"la CMK"nın 250-252. maddelerinin yürürlükten kaldırılması ve 3713 sayılı Kanun"un 4 ve 10. maddelerindeki düzenleme dikkate alındığında, tebliğnamedeki görev yönünden bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
A-Sanıklar ...akkında verilen beraat hükümlerinin incelenmesinde,
Gerekçeli karar başlığına suç tarihlerinin, sanık ... yönünden; 27/08/2009 ve 30/12/2009, sanık ... yönünden; 27/08/2009, sanık ... yönünden 30/12/2009, sanık ... Yönünden 04/03/2010, sanıklar .... yönünden 31/12/2009” olarak yazılması yerine sanık ayrımı yapılmaksızın suç tarihinin “15/01/2010” olarak yazılması, mahallince düzeltilmesi mümkün maddi yazım hatası olarak görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
B-Sanıklar ..., .....hakkında verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde,
Gerekçeli karar başlığına suç tarihlerinin, “sanık ... yönünden; 31/12/2009, sanık ... yönünden 05/11/2009, sanıklar ....yönünden; 15/01/2010, sanık ... yönünden; 27/08/2009, 02/01/2010 ve 15/01/2010 olarak yazılması yerine sanık ayrımı yapılmaksızın suç tarihinin “15/01/2010” olarak yazılması, mahallince düzeltilmesi mümkün maddi yazım hatası olarak görülmüş; TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar ... ve Ramazan ile sanık ... müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
C) Sanık ... hakkındaki beraat hükmünün incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine;
Sanık müdafiinin avukatlık ücretine yönelik temyizi üzerine yapılan incelemede; 1136 sayılı Kanun’un 168 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 5.fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun‘un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; sanık hakkındaki hükmün yargılama giderlerine ilişkin fıkrasından sonra gelmek üzere; “Sanığın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre 2640 TL vekalet ücretinin Hazineden alınarak sanığa verilmesine,” fıkrasının eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
D-Sanık ... hakkında verilen beraat hükmünün incelenmesinde;
1-Tüm dosya kapsamına göre; sanığın ikametinde arama yapıldığı esnada Abdullah’ın çıktığı odadan 22 paket halinde net 22 gram esrarın ele geçirildiği, Adana Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü’nün 08/02/2010 tarihli raporunda uyuşturucu paketlerinin birinin üzerinde ....’a ait parmak izlerinin bulunduğunun belirtilmiş olması ve ...’ın kendisine verdiği poşette esrar olduğunu
görüp odaya koyduğunu beyan etmiş olması karşısında, sanık ...’ın sanık ...’ın suçuna iştirak ettiği anlaşıldığından dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile sanık ...’ın beraatine karar verilmesi,
2-Gerekçeli karar başlığına suç tarihlerinin sanık ayrımı yapılmaksızın “15/01/2010” olarak yazılması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
03/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.