11. Hukuk Dairesi 2016/9322 E. , 2018/4726 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28/04/2016 tarih ve 2014/372-2016/378 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ...Tekstil San ve Tic. Ltd. Şti.’nin 1999 yılından beri ortağı olduğunu, şirketin erkek hazır giyim üretim ve satış işleri yaptığını, şirketin yönetim ve temsil yetkisinin ... tarafından kullanıldığını, müvekkilinin kar payını istemesi üzerine ... tarafından tehdit edildiğini, çalışma masasının çekmecesi kırılarak bir kısım kayıt ve belgelerin alındığını, şirket merkez ve şubelerine sokulmadığını, ... tarafından 1 ve 2 nolu hem şahıs hemde tüzel kişi şirketler kurularak müvekkilinin ortak olduğu şirketle rekabet içine girdiğini iddia ederek bu davalı şirketlerin ortağı ve yöneticisi sıfatıyla ...’in haksız rekabet nedeniyle şirkete verdiği zararın ve haksız kazançların tespiti ile müvekkilinin ortak olduğu şirkete verilmesine, ayrıca müvekkilinin kişilik haklarının zarar görmesi nedeniyle 5.000.00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile davalı ...’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, taleplerinin zamanaşımına uğradığını, haksız rekabetin oluşmadığını, davacının şirketin çalışmasını engellemeye çalıştığını, kişilik haklarına herhangi bir saldırı mevcut olmadığını, haksız rekabet oluşturacak herhangi bir eylemin olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; rekabet yasağına aykırı davranılmasına dayanan davacının "dolayısıyla zararı" talep etme yönünden dava açma hakkı bulunduğu, davacının ortağı olduğu şirketin yurt dışı satış oranının %99,4, yurt içi satış oranının ise %0,6 olduğu, rekabet yasağı ihlal edilerek kurulan davalı şirketlerin yurtdışı satışının bulunmadığı, 1 nolu davalı bakımından 2012 ve 2013 yılında herhangi bir satış mevcut olmadığı, 2 nolu davalı şahıs işletmesi bakımından hesap özetinde kar elde etmemiş olması karşısında davacının ortağı olduğu şirket bakımından herhangi bir maddi zararın belirlenemediği, 6762 sayılı TTK’nın m. 547"de düzenlenen rekabet yasağına aykırı davranarak davalı müdür ..."in, müdürlük görevinin devam ettiği dönemde tekstil sektöründe hem şahıs işletmesi kurarak hem de bir başka limited ortaklığı kurup %99 ortağı olarak rekabet yasağı hükmünü ihlal ettiği, davacının dolayısıyla maddi zarar taleplerine ilişkin somut bilgi ve belge sunmadığı, davalıların davacı
aleyhine önemli ölçüde bir ticari faaliyet yürüttüğüne veya müşteri kayıplarının yaşandığına dair delillerin dosyada mevcut olmadığı, incelenen ticari defterler ve mali kayıtlar çerçevesinde davalı şirket ile şahıs firmasının kar elde ettiklerinin tespit edilemediği, dolayısıyla zarar talebinde bulunan davacı ortağın manevi tazminat talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve kişilik haklarının zarar gördüğünün ispatlanamamış olmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, limited şirket ortağı ve yöneticisinin haksız rekabeti nedeniyle dolaylı zararın tazmini ile kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece haksız rekabetin gerçekleştiği ancak haksız rekabet nedeniyle maddi zararın oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Şirket ortağı ve yöneticisinin haksız rekabeti nedeniyle zarardan kaynaklanan tazminat davasının şirket tarafından açılabileceği, şirketi temsile yetkili olmayan davacı ortağın bu davayı kendi adına açma hakkı bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerektiği halde yazılı gerekçeyle red kararı verilmesi doğru değilse de sonucu itibariyle doğru olan red kararının bu değişik gerekçe ile onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan hükmün açıklanan değişik bu gerekçe ile ONANMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 66,50 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, 21/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.