17. Ceza Dairesi Esas No: 2019/10991 Karar No: 2019/13742 Karar Tarihi: 05.11.2019
Karşılıksız yararlanma - mühür bozma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/10991 Esas 2019/13742 Karar Sayılı İlamı
17. Ceza Dairesi 2019/10991 E. , 2019/13742 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar hakkında karşılıksız yararlanma ve mühür bozma suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü: I-Sanıklar hakkında mühür bozma suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde; Mühür bozma suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasa"nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, sanıklar ... ve ... müdafinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"nun 317.maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, II-Sanıklar hakkında karşılıksız yararlanma suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-15.02.2012 tarih ve 694 sayılı kaçak elektrik tespit tutanağına istinaden açılan kamu davasında mahkeme tarafından usulüne uygun olarak yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporunda sanıkların karşılıksız yararlanma kastı ile hareket ettiklerinin tespit edilmesi ve normal tarifeye göre vergili cezasız kurum zararının tespit edilmesine rağmen, sanıklara bilirkişi raporunun tebliğ edilmemesi ve usulüne uygun ihtarın yapılmaması karşısında; 02/07/2012 tarihli 28344 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanıp 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun’un geçici 2/1 ve 2. fıkraları gereğince kurum zararının yürürlük tarihinden itibaren 6 aylık sürede ödenmesi ibaresine yer verilmiş ise de 15/03/2016 tarih, 2014/13-409 Esas ve 2016/124 Karar sayılı, 07/11/2017 tarih 2017/17-968 Esas ve 2017/460 Karar sayılı, 21/11/2017 tarih, 2017/13-387 Esas ve 2017/489 Karar sayılı, 13/12/2018 tarih 2017/388 Esas ve 2018/36 Karar sayılı CGK kararları ile de kabul edildiği üzere, suç nedeni ile meydana gelen zararın tespitinin bilirkişi marifeti ile mümkün olduğu dikkate alınarak meydana gelen zarar tespit edildikten sonra sanıklara, zararı tazmin ettiği taktirde haklarında ceza verilmeyeceğine ilişkin bildirim yapıldıktan sonra sanıkların durumunun değerlendirilmesi gerekmekte olup , bu görüş af niteliğinde bir düzenleme ile sanıklara ikinci bir şans veren kanun koyucunun amacına daha uygun olacaktır. Bu nedenle bilirkişi tarafından normal tarifeye göre hesaplanan vergili ve cezasız kurum zararının, varsa daha önce yapılan ödemeler kurumdan sorulup mahsup edildikten sonra kalan miktar belirlenip verilecek makul sürede ödenmesi halinde suç tarihine göre ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceği, ödenmediği takdirde yargılamaya devamla dosyadaki delillere göre hüküm kurulacağı tebliğ ve ihtar edilip, yüze karşı ise talep etmesi halinde, tebliğ yapılıyor ise makul bir süre verilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği halde, eksik kovuşturma ile mahkumiyet hükmü kurulması, 2-Kabule göre de; Haklarında adli para cezasına hükmedilen sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nun 53/1. maddesine aykırı olarak aynı Yasa"nın 53. maddesinin uygulanması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 05/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.