Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/7134 Esas 2017/965 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7134
Karar No: 2017/965
Karar Tarihi: 26.01.2017

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/7134 Esas 2017/965 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, çalıştığı işyerinden kıdem, ihbar ve kötüniyet tazminatı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir. Yerel mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiş, ancak karar gerekçeli olarak yazılmamıştır. Mahkemenin gerekçeli kararının Anayasa ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na aykırı olduğu için karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- T.C. Anayasa'nın 138. ve 141. maddeleri
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27., 297. ve 298/2. maddeleri
9. Hukuk Dairesi         2015/7134 E.  ,  2017/965 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı ile fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ve izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 18/07/2007 tarihinde çalışmaya başladığını, en son maaşının 1.250,00 TL olduğunu, iş akdinin 27/08/2012 tarihinde haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar ve kötüniyet tazminatı ile fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili özetle, davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı taraf vekilleri yasal süresi içerisinde temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    T.C. Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır.
    Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın 27. Maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının), ihlâlidir.
    HMK’nın 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden söz edilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
    Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece davacının iddiaları kısaca özetlenmiş ise de, davalının savunmalarının ne olduğu yazılmamış, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller belirtilmemiş, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri açıklanmamış, feshin kim tarafından hangi tarihte yapıldığı ve haklı olup olmadığına ilişkin dosyaya özgü bir gerekçe oluşturulmadığı gibi hüküm altına alınan ve reddedilen alacakların kabul ve red sebepleri de belirtilmemiştir. Gerekçesiz karar yazılması, adil yargılanma hakkının ihlalidir.
    Öte yandan, Mahkemece gerekçeli kararda genel tatil alacağından % 35 oranında takdiri indirim yapıldığının belirtilmesine karşın takdiri bir indirim yapılmadan hüküm kurulması gerekçe/hüküm çelişkisi olup, HMK’nın 298/2. maddesine aykırıdır.
    Sonuç olarak, Mahkemenin gerekçeli kararının T.C. Anayasası’nın 141. maddesinin amacına, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. ve 298/2. maddelerine aykırı olduğu anlaşıldığından kararın salt bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 26.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.