13. Hukuk Dairesi 2016/11095 E. , 2017/9976 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi-manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı, davalı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı Asil ... ve vekili avukat ... ile davalı ... vekili avukat ... "ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, eczacı olduğunu, davalı idarenin Bağ-Kur ile ilgili reçeteleri için 21.12.2004/144450, SGK ile ilgili reçeteleri için 13.01.2005/8103 sayılı yazıları ile aralarındaki sözleşmeleri feshettiğini, sözleşmenin feshi üzerine; ... 1. Asliye Hukukuk Mahkemesinin 2005/102 Esas sayılı dosyası ile "Haksız Feshin İptali" davası açtığını, mahkemce davanın kabulüne dair verilen kararın Yargıtayca da onanarak kesinleştiğini, bu hali ile feshin haksız olduğunun sabit olduğunu, feshin devam ettiği süre boyunca kurum sigortalılarına ilaç satamadığı için gelirinin çok azaldığını, bu nedenle zarara uğradığını ileri sürerek; feshin başladığı 21.12.2004 ve 13.01.2005 tarihlerinden, yeni sözleşmenin yapıldığı 2008 yılı sonları arasında geçen sürede, 200.000,00 TL kazanç kaybı maddi tazminatının, zarar görülen her aydan başlatılmak üzere yasal faizi ile birlikte, ayrıca 50.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte 10.000,00 TL davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 80.945,45 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminat isteğinin ise reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalının temyiz itirazlarına gelince; davacı eldeki davada, davalı ile sözleşmesinin haksız yere feshedildiğini ileri sürerek, yasaklı bulunduğu dönemde satamadığı ilaçlar nedeniyle uğramış olduğu kar kaybı ile maddi ve manevi zararın tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Dosya kapsamından; Davacı ile davalı kurum arasında sözleşme düzenlendiği, sözleşme gereğince davacı eczacının davalı kuruma bağlı hastalara ait reçetelerdeki ilaçları temin ederek bedelini davalıdan tahsil ettiği, davalı tarafından anılan sözleşmelerin Bağ-Kur ile ilgili reçeteleri için 21.12.2004/ tarih ve 2004/144450, SGK ile ilgili reçeteleri için 13.01.2005/ tarih ve 2005/8103 sayılı yazıları ile feshettiği, fesh gerekçesinin 3 nedene dayandığı,bunlardan ilkinin yasaklı eczanelerin reçetesini temin etmek, ikincisinin tahrif edilmiş reçeteleri kuruma fatura etmek, üçüncüsünün teslim edilmeyen ilaçların küpürlerini kuruma fature etmek olduğu, davacının feshin haksız olduğuna yönelik... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açtığı, mahkemece feshe ilişkin işlemlerin iptaline karar verildiği, verilen kararın Dairemizce 6.12.2012 tarih ve 2012/16865 esas ve 2012/28104 karar sayılı ilamı ile onandığı, taraflarca karar düzeltme yoluna gidilmediğinden ilamın 19.1.2013 tarihinde kesinleştiği, kesinleşmeyi müteakip davacının 28.2.2013 tarihinde ilaç satışı yapamadığı dönem için için eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, davacı hakkında ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde verilen haksız feshin iptali kararı üzerine ilaç satışı yapamadığı dönemler için davacının talep edebileceği tazminat alacağı bilirkişi raporu doğrultusunda belirlenerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Her ne kadar, davacının açtığı hukuk davası lehine, sonuçlanmış ise de davacının zarar vermek kastıyla olmasada yasaklı eczanelerin reçeteleri ile tahrif edilmiş reçeteleri kuruma fatura ettiği sabittir. Ayrıca teftiş esnasında dinlenen tanıklar ilaçları almadıklarını beyan etmişler, mahkemece yapılan yargılamada da ifadelerini değiştirmişlerdir. Davalı kurum da aralarındaki sözleşmeye dayanarak teftiş raporunda belirlenen nedenlerle sözleşmeyi feshetmiştir. Bu durumda davalı kurumun sözleşmeyi feshetmesinde, tazminat ödemesini gerektiren kusurlu bir davranışı bulunmamaktadır. Fesih hakkının kötüye kullanıldığından da söz edilemez. Davacı bu hükümleri kabul ederek sözleşmeyi imzaladığına göre, kar mahrumiyeti iddiasında bulunarak tazminat isteyemez. Bu durumda mahkemece davacının gelir kaybı ile ilgili maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, aşağıda dökümü yazılı 3,70 TL kalan harcın davacıdan alınmasına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.