Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/16821 Esas 2012/2554 Karar Sayılı İlamı

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı  tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi .... Şti.ne İİK.nun 89.maddesine göre 1., 2. ve 3.haciz ihbarnameleri tebliğ edildiği, adı geçenin yasal 7 günlük süresinden sonra 24.03.2010 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile haciz ihbarlarına itiraz ettiği, 20.05.2010 tarihinde icra mahkemesine başvurarak birinci haciz ihbarının tebligat zarfında haciz ihbarı gönderildiğine dair bir ibare bulunmadığından geçersiz olduğunu, ikinci haciz ihbarnamesi tebligatının da usulsüz bulunduğunu belirterek tebliğ tarihinin 17.5.2010 olarak düzeltilmesini istediği anlaşılmıştır.
7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir.
Hukuk Genel Kurulu"nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas, 1991/344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere şikayetçinin icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak yedi günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması da zorunludur. Bir diğer anlatımla, borçlunun kendisine gönderilen haciz ihbarı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir.  İİK. nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur.
Somut olayda, şikayetçi 24.03.2010 tarihinde icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi verdiğine göre bu tarihte haciz ihbarlarından haberdar olduğunun kabulü gerekir.
Bu durumda şikayetçinin usulsüz tebliğ işlemini öğrendiği 24.03.2010 tarihinden itibaren İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre geçtikten sonra  20.05.2010 tarihinde icra mahkemesine başvurmuş olması karşısında, mahkemece ikinci haciz ihbarı yönünden de istemin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, bu yöndeki istemin incelenerek kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. 
SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 07/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.