1. Hukuk Dairesi 2015/16968 E. , 2018/13198 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece dava tapu iptali tescil isteğinin reddine, davacı yararına aylık 750,00-TL irat bağlanmasına ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, ölünceye kadar bakma akdi gereği bakım borcunun yerine getirilmediği iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu 12797 parsel sayılı taşınmazda kayıtlı 1, 6 ve 7 numaralı bağımsız bölümlerdeki paylarını ölünceye kadar bakma akdi ile davalı kızına temlik ettiğini, davalının edimlerini yerine getirmediğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiştir.
Davalı, bakım borcunu yerine getirdiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece, "O halde, bakım borçlusu davalının akitten doğan borcunu yerine getirmediği söylenemez, başka bir ifade ile edimin ifasında davalının kusurlu olduğu kabul edilemez. Hal böyle olunca, Borçlar Kanununun 617/2 maddesi hükmüne göre, yanların özel ve ekonomik durumları gözetilerek uygun bir irat tahsisi suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir." gerekçesiyle bozulmuş olup, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde mahkemece tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, bakım alacağına karşılık davacı yararına aylık 750,00 TL irat bağlanmasına karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmiş olması doğrudur, davacının bu yöne değinen temyiz itirazlarının reddine.
Davacının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazına gelince;
HMK’nın 326/1. maddesinde yargılama giderlerinin davada haksız çıkan taraftan tahsil edileceği hüküm altına alınmış olup, eldeki dava kabul edildiğine göre davacı lehine vekalet ücreti takdiri gerekirken aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
Davalının temyiz itirazına gelince;
Bilindiği üzere, ölünceye kadar bakma akdinin kaydıhayat ile irat ilişkisine çevrilmesinde, ölünceye kadar bakanın mevcut borcu yerine bu edimlerin para ile değeri geçer. Sözleşmede ölünceye kadar bakanın borcu özel olarak belirlenmediğinden, bu borcun kapsamını belirlemede 6098 sayılı TBK."nın 614. maddesi hükmü esas alınmalıdır. Bu hükme göre alacaklı, borçlunun ev topluluğuna girer; ayrıca borçlu olduğu malların kıymetine ve alacaklının evvelce haiz olduğu sosyal mevkiye göre hakkaniyetin gerektirdiği şeyleri, özellikle münasip gıda ve elbise vermeye, hastalığında gerekli ihtimam ile bakmaya ve hekim getirmeye mecburdur. Bu nedenle mahkemenin tahsis edilecek aylık irat miktarını tespit için bilirkişi marifetiyle, devredilen taşınmazların değerini, getireceği aylık geliri ve alacaklı davacının önceki sosyal mevkilerini göz önünde tutarak hakkaniyet üzere davalının yerine getirmekle yükümlü olduğu birlikte konut, beslenme, giydirme ve görüp gözetme edimlerinin kapsam ve parasal değerini belirlemesi gerekir (Bkz. Y. 13 HD., 11.10.1982 T., E:5166, K:5821 sayılı ilamı).
Hal böyle olunca, mahkemece çekişme konusu taşınmazların kullanım şeklinin, kiraya verilip verilmediğinin, kiraya veriliyor iseler kira bedellerinin ne kadar olduğunun ve kime ödendiğinin açıkça tespiti ile tarafların özel ve ekonomik durumları gözetilerek uygun bir irat tahsisi gerekirken eksik araştırma ile irat tahsisi doğru değildir.
Tarafların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine 04.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.