11. Hukuk Dairesi 2020/1157 E. , 2020/5689 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 27.03.2019 tarih ve 2018/331 E. - 2019/181 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce verilen 30.12.2019 tarih ve 2019/3289 E. - 2019/1921 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ile müvekkilinin "Teknogen Laboratuvar Cihazları ve Medikal Malzemeleri Sanayi Ticaret ve Limited Şirketi"nin kurucu ortakları olduklarını, davalının 12.03.2010 tarihinde kurulan şirkete ana sermayenin % 60’ına denk gelen 60.000,00 TL sermaye koyma borcunu üstlenmesine ve sermaye koyma borcunu en geç 31.12.2013 tarihinde yerine getirilmek zorunda olmasına rağmen bu borcunu yerine getirmediğini, müvekkilinin ... 5. Noterliği"nin 12411 yevmiye no ve 03.05.2013 tarihli ve ... 5. Noterliği"nin 13867 yevmiye no ve 16.05.2013 tarihli ihtarlara da yanıt vermediğini, davalının ortağı olmasına rağmen şirket aleyhine faaliyetlerde bulunduğunu, bu tutumları neticesinde şirketin planlanan şekilde faaliyetlerini yürütemediğini, yıllardır zarar ettiğini, şirketin geleceğinin tehlikeye girmiş olduğunu ileri sürerek, davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına ve davalıya ait olan % 60 payın şirkete devrine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, ticaret sicil kayıtları ve tüm dosya kapsamına göre, TTK 640/2 maddesi gereğince ortaklıktan çıkarma kararının limited şirket genel kurulu tarafından alınabileceği, davalının şirketten çıkarılması konusunda alınmış bir ortaklar genel kurul kararının bulunmadığı, söz konusu genel kurul kararının limited şirketler açısından genel kurulun devredilmez yetkileri arasında olması sebebiyle önemli kararlar arasında olduğu, davalının şirketten çıkarılması konusunda alınmış ortaklar genel kurul kararının davanın ön şartını oluşturduğu, ayrıca TTK 638/2 maddesi gereğince şirket ortağının kendi adına ortaklıktan çıkarma davası talep etme hakkı olmadığı gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 03.12.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.