11. Hukuk Dairesi 2018/3416 E. , 2020/614 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 17. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 14/06/2017 tarih ve 2014/1315 E- 2017/193 K. sayılı kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince verilen 10/05/2018 tarih ve 2017/1038 E- 2018/476 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 21/01/2020 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin nakliyat rizikolarına karşı sigortaladığı dava dışı ...Elektromekanik San. Tes. A.Ş."nin, Norveç"te kurulu... AS"a gönderdiği güç transformatörünün davalı taşıyıcı tarafından MV Tingo gemisine yüklendiğini, malın deniz taşıması esnasında hasarlandığının tespit edildiğini, müvekkili tarafından 4.035.699,90 TL tutarındaki sigorta tazminatının sigortalıya ödendiğini, davalı sigortacının davalı taşıyıcının sorumluluğunu teminat altına aldığını ileri sürerek 4.035.699,90 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, emtianın taşındığı geminin aracısı dava dışı Reba Denizcilik ile müvekkili taşıyıcı arasında yapılan anlaşmaya göre, yükün gemiye yüklenmesi, sabitlenmesi ve güvenli bir şekilde taşınması işlemlerinin tüm sorumluluğunun gemi ilgililerinde olduğunun kararlaştırıldığını, gemi seçiminin, sigortalının seçimi doğrultusunda şekillendirildiğini, müvekkili ... Taş. Tic. A.Ş."nin taşıyıcı gibi değil komisyoncu gibi hareket ettiğini, hasarın MV Tingo gemisine yüklendikten sonra ve deniz yolculuğu esnasında meydana geldiğini, yüklemenin gemi adamlarınca yapıldığını, yükün sabitlendiği noktalardan kurtularak hasar gördüğünü, bu sebeple müvekkillerine sorumluluk yüklenemeyeceğini, aksi halde sorumluluk sınırlarının uygulanması gerektiğini, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, ikinci bir ekspertiz yapılması kararlaştırıldığı halde kati ekspertiz yapılmadan tahmini ön ekspertize göre davacının sigortalısına ödeme yaptığını, bu ön ekspertizde bir çok hususun eksik kaldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi kök ve ek raporları ile tüm dosya kapsamına göre, sigortalı ve davalı taşıyıcı arasında imzalanan nakliye sözleşmesi ile taşımaya konu trafonun sigortalının tesislerinden alınarak montajının yapılacağı noktaya kadar hasarsız şekilde taşınması, bu esnada doğabilecek hasarların sorumluluğun taşıyıcıya ait olacağı konusunda anlaşma sağlandığı, böylece davalı taşıyıcının emtiayı Norveç"teki alıcıya teslimini üstlendiği, yine yükün yükleme, istifleme, sabitleme işlemlerinin yapılmasının davalı taşıyıcının sorumluluğunda olduğunun sözleşmede belirtildiği, bu kapsamda yükün sigortalının tesislerinden alınarak karayolu ile limana getirildiği, buradan taşımanın deniz aşamasını gerçekleştirecek olan M/V Tingo isimli gemiye yüklendiği, deniz taşıması esnasında yeterli sabitleme ve bağlama yapılmaması sebebiyle yükün hasarlandığı, nakliyat sözleşmesinin taşıma senedi hükmünü taşıdığı, bu sözleşmede trafonun değerinin belirtildiği, bu itibarla sınırlı sorumluluk hükümlerinin uygulanamayacağı, iki ayrı ekspertizce hasar miktarının 4.035.699,90 TL olarak belirlendiği, bilirkişilerin de bu tutarın kadri maruf olduğu yönünde görüş bildirdiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalılar vekili, istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 137.838,66 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan müteselsilen alınmasına, 21/01/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.