2. Ceza Dairesi Esas No: 2019/12778 Karar No: 2019/15199 Karar Tarihi: 09.10.2019
Karşılıksız yararlanma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/12778 Esas 2019/15199 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, suçun işlenmesinden sonra zararın tamamen tazmin edilmesi halinde dava açılamayacağı ve kamu davasının düşürüleceği belirtiliyor. Dosya incelendikten sonra yapılan değerlendirmede, soruşturma aşamasında sanığa usulüne uygun bildirimde bulunulmadığından dolayı sanık hakkında cezaya yer olmadığı kararı verildiği ancak sanığın taksitlere bağladığı borcu mahsup ederek gerçek zararı ödediği tespit edildiği için bu kararın yanıltıcı olduğu ifade ediliyor. Bu nedenle kararın bozulduğu ve sanık hakkında açılan kamu davasının kovuşturma şartlarını gerçekleşmediği için düşürüldüğü belirtiliyor. Kanun maddeleri olarak, 6352 sayılı Kanun'un 84. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesine eklenen 5. fıkra, 5271 sayılı CMK'nın 260/1, 234, 238/2, ve 223/8. maddeleri gösteriliyor.
2. Ceza Dairesi 2019/12778 E. , 2019/15199 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan ve 5271 sayılı CMK"nın 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyiz hakkı bulunduğu belirlenen müşteki kurum vekilinin dosya içerisindeki 05/02/2015 havale tarihli katılma talebini içeren dilekçesi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi 5271 sayılı CMK"nın 234 ve 238/2. maddelerine aykırı ise de, müşteki kurum vekilinin hükmü temyiz etmekle katılma iradesini gösterdiği kabul edilerek aynı Kanun"un 237/2. maddesi uyarınca müşteki kurumun davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede, Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 05/07/2012 tarihinden sonra işlenen suçlar bakımından, 6352 sayılı Kanun"un 84. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesine eklenen 5. fıkra uyarınca, zararın soruşturma tamamlanmadan önce tazmin edilmesi halinde kamu davası açılamayacağı, başka bir anlatımla zararın giderilmemesinin dava şartı olduğu dikkate alındığında, soruşturma aşamasında şüpheliye, belirlenen vergili ve cezasız zarar miktarını kamu davası açılmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde hakkında dava açılmayacağı da hatırlatılarak usulünce bildirimde bulunulup, makul bir süre tanınması ve soruşturma aşamasında zararın tamamen tazmini halinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi, tamamen tazmin edilmemesi halinde ise dava açılması gerekmektedir. Ancak anılan şekilde soruşturma aşamasında kurum zararı bilirkişiye tespit ettirilmeden ve tespit ettirilse dahi usulünce bildirimde bulunulmadan sanık hakkında dava açılması halinde sanık kovuşturma aşamasında zararı tamamen giderirse, zarar soruşturma aşamasında giderilmiş gibi, 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi, ayrıca sanığın 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinin 5. fıkrası hükmünden kaç kez yararlandığının denetimi açısından verilecek kararın 6352 sayılı Kanun"un 103. maddesi ile 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"nun 6. maddesine eklenen 2. fıkra uyarınca adli sicilde bunlara mahsus sisteme kaydının sağlanması gerekir. Somut olayda; soruşturma aşamasında sanığa usulüne uygun bildirimde bulunulmamakla birlikte dosya kapsamına göre, sanığın taksitlendirilmiş olan borca mahsuben 24/02/2014 ve 23/03/2015 tarihlerinde toplam 2.500,00 TL’nin üzerinde ödeme yaparak katılan kurumun gerçek zararını ödediğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında, 6352 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı TCK"nın 168/5 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5237 sayılı TCK"nın 168/5 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının kovuşturma şartının gerçekleşmemesi nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, karar kesinleştiğinde bir suretinin Adli Sicil Kanunu"nun 6/2. maddesi uyarınca mahsus siciline kaydı için Adalet Bakanlığı Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne yerel mahkemesince gönderilmesine, 09/10/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.