13. Ceza Dairesi Esas No: 2019/5701 Karar No: 2019/17044 Karar Tarihi: 26.11.2019
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/5701 Esas 2019/17044 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir hırsızlık davasında sanığın mahkumiyetine karar vermiştir. Ancak, sanığın vareste tutulması talebi üzerine verilen kararın, cezaevinde bulunan sanığa usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği ve karar kendisine okunup anlatılmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca, müştekinin telefonunu çalan sanık hakkında TCK'nın 142/1-c maddesi yerine yazılı şekilde uygulama yapılması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararı BOZULMUŞTUR. Kanun maddeleri ise şöyledir: 5271 sayılı CMK'nın 35/3. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi.
13. Ceza Dairesi 2019/5701 E. , 2019/17044 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığın vareste tutulma talebi üzerine 04/06/2015 tarihli celsede sanığın vareste tutulmasına karar verildiği anlaşıldığından tebliğnamede bozma isteyen düşünceye iştirak edilmeyerek ve sanığın yokluğunda verilen kararın, bir başka suçtan farklı yargı çevresi içinde cezaevinde bulunan sanığa 23.09.2015 tarihinde tebliği sırasında, karar kendisine okunup anlatılmayarak 5271 sayılı CMK"nın 35/3. maddesine aykırı davranıldığının ve cezaevi idaresince yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığının, bu nedenle yapılan tebliğ işleminin geçersiz olduğu dikkate alınarak temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilmek suretiyle yapılan incelemede; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Müştekinin şoförlüğünü yaptığı dolmuşun durakta beklediği sırada içerisinden müştekiye ait telefonu çalan sanık hakkında TCK"nın 142/1-c maddesi yerine yazılı şekilde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle gerekçesi farklı olmak üzere isteme uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son. maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 26/11/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.