3. Ceza Dairesi 2019/17831 E. , 2019/22040 K.
"İçtihat Metni"Kardeşini kasten basit yaralama suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/2-3-a, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adli para cezaları ile ayrı ayrı cezalandırılmalarına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair, Kayseri 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.04.2019 tarihli ve 2019/100 Esas, 2014/384 Karar sayılı kararına karşı mağdur vekili tarafından yapılan itirazın kabulü ile söz konusu kararın kaldırılmasına ilişkin Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.05.2019 tarihli ve 2019/269 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 14.10.2019 tarihli ve 2019/9627 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25.10.2019 tarihli ve 2019/102014 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, Merciince atılı suçun şikâyete tâbi olup müştekinin de şikayetten vazgeçmesi nedeniyle itirazın kabulüne karar verilmiş ise de, sanığın, kardeşi mağdur ...’e yönelik atılı yaralama eylemini gerçekleştirdiği ve bu eylemin 5237 sayılı TCK"nin 86/2, 86/3-a maddeleri kapsamında şikayete tabi olmadığı gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
5271 sayılı CMK"nin 237. maddesine göre; “(1) Mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanlar, ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar şikâyetçi olduklarını bildirerek kamu davasına katılabilirler.
(2) Kanun yolu muhakemesinde davaya katılma isteğinde bulunulamaz. Ancak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma istekleri, kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karara bağlanır.”
Aynı Kanun’un 242/1. maddesinde; “Katılan, Cumhuriyet Savcısına bağlı olmaksızın kanun yollarına başvurabilir.” ve 260/1. maddesinde ise; “Hâkim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet Savcısı, şüpheli, sanık ve bu Kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır.” hükümleri bulunmaktadır.
İnceleme konusu dosyada; mağdurun yasal temsilcisi olan annesinin ve mağdur vekilinin 16.04.2019 tarihli oturumda sanık hakkında şikayetçi olmadıklarını bildirdikleri, kardeşini kasten basit nitelikte yaralayan sanık hakkında mahkumiyet kararı verilip hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, mağdur vekilinin karara itirazda bulunduğu, itirazı inceleyen mercii Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesinin de, katılma hususunda inceleme yapmaksızın, “mağdurun, sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiği” gerekçesiyle itirazı kabul ettiği anlaşılmıştır.
Yukarıdaki yasal düzenlemeler uyarınca şikayetçi olmayan mağdurun davaya katılma hakkı yoktur. Mağdur, katılan sıfatını almadıysa, kendisinin ve vekilinin de kanun yollarına başvuru hakkı bulunmamaktadır. Katılma talebi reddedilen kişi 5271 sayılı CMK"nin 260. maddesine göre kanun yoluna başvurabilirse de, 5271 sayılı CMK"nin 237. maddesi uyarınca merciin öncelikle katılma talebini değerlendirmesi, sonucuna göre de itirazın ya itiraz hakkı bulunmaması nedeniyle reddine karar vermesi, yahut katılmaya karar verip itiraz konusu hakkında bir karar vermesi gerekir. Dolayısıyla mercii Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesinin bu düzenlemeleri nazara almaksızın doğrudan itiraz konusu hakkında karar vermesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bununla birlikte, 5237 sayılı TCK’nin 86/2, 86/3-a maddelerinde düzenlenen kardeşini kasten basit yaralama suçunun takibi şikayete bağlanmadığı halde; merciince mağdurun şikayetinden vazgeçmiş olması gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kaldırılmasına karar verilmesinde de isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.05.2019 tarihli ve 2019/269 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4. maddesinin (a) bendi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.12.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.