Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2884
Karar No: 2019/4486
Karar Tarihi: 20.05.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/2884 Esas 2019/4486 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/2884 E.  ,  2019/4486 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye Mahkemesi : Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

    Dava, 01.04.1985-01.04.1986 tarihleri arasında çalıştığının tespiti ile sigortalılık başlangıç tarihinin 01.04.1985 tarihi olduğunun tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle hizmet tespitine ilişkin dava atiye bırakıldığından karar verilmesine yer olmadığına, sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşın ikmal edildiği 12.08.1985 tarihi olduğunun tespitine dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin İsmail Altınkaynak’a ait işyerinde 01/04/1985-01/04/1986 tarihleri arasında sigortalı olarak çalıştığının ve sigortalılık başlangıç tarihinin 01/04/1985 olduğunun tespitine karar verilmesi talep etmiş, 02/11/2016 tarihli duruşmada ise, davacı vekilince davaya sigortalılık başlangıç tarihinin 01/04/1985 olarak tespiti için devam edilmesini talep ettikleri beyan edilmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Davanın kısmen kabulü ile; İsmail Altınkaynak yönünden açılan hizmet tespiti davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşın ikmal edildiği tarih olan 12/08/1985 tarihi olduğunun tespitine, karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Somut olayda, 15.08.1967 doğumlu davacının, İsmail Altınkaynak unvanlı, 4.4003.135247.04.07 işyeri sicil sayılı, Milli Kütüphane Onarım İnşaatı Ankara adresinde bulunan işyerinde 01/04/1985 tarihinde çalışmaya başladığına dair işe giriş bildirgesinin 07/05/1985 tarihinde Kuruma verildiği, davacı tanığının çalışmayı doğruladığı, Kurum kayıtlarına intikal eden işe giriş bildirgesinde bulunan sigortalı imzasının davacıya ait olduğunun yaptırılan inceleme ile tespit edildiği ve sahteliği de iddia ve ispat edilemeyen işe giriş bildirgesine hukuken değer verilmesinin zorunlu olduğu, işe giriş bildirgesindeki kimlik bilgileri ile davacının nüfus kayıtlarının uyumlu olduğu, sigortalı sicil numarasının davacının daha sonraki çalışmalarında kullanılan sicil numarası olduğu, işyerinin bu tarihte Kanun kapsamında olduğu, Kurum kayıtlarında gözüken sigortalılık başlangıç tarihine göre eldeki davanın açılmasında davacının hukuki yararının bulunduğu, sigortalı işe giriş bildirgesinin hak düşürücü süre içerisinde Kuruma verilmesi nedeniyle hak düşürücü sürenin işlemediği, mahkemece hüküm altına alınan sigorta başlangıç tarihinin 01.04.1981 tarihinden sonra olması nedeniyle 506 sayılı Kanun"un 60/G maddesine göre 18 yaşın ikmalinin gözetildiği anlaşılmakla; Anayasal sosyal güvenlik hakkı kapsamında davacının işe giriş bildirgesinde yazan tarihte fiili çalışmasının bulunduğu kabul edilerek sigortalılık başlangıç tarihinin tespitine, ayrıca 6552 sayılı Kanunun 64. maddesiyle mülga 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 7. maddesinde yapılan düzenleme kapsamı dışında kalan dava nedeni ile Kurum yasal hasım olup, Davalı Kurum hakkında yargılama giderlerine hükmedilmesine dair mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde; fiili çalışmanın ispat edilmediğini, Kurumun fer"i müdahil olduğunu, aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, bu sebeple ve resen tespit edilecek hukuka aykırılıklar sebebiyle kararın bozulması talep edilmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ:
    01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1. maddesi hükmünde yer alan düzenleme ile genel olarak Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı karşısında, davanın yasal dayanağının 506 sayılı Kanun olduğu kabul edilmelidir.
    Dava konusu somut olayda mahkemece, 01.04.1985 tarihli işe giriş bildirgesinin varlığı ve dinlenen davacı tanık beyanı dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de; sigortalılık başlangıcının tespitine ilişkin YHGK’nun 01.06.2011 günlü 2011/307 E -2011/366 K sayılı, 21.09.2011 günlü ve 2011/527 E–2011/552 K sayılı ilamları gözetildiğinde eksik inceleme sonucu hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
    YHGK’nun belirtilen ilamlarında da bahsedildiği üzere, 506 sayılı Kanunun 108. maddesi uyarınca, sigortalılık başlangıcı yönünden salt işe giriş bildirgesi verilmiş bulunması yeterli olmayıp, ayrıca Kanunun 2. maddesinde öngörülen şekilde fiili çalışmaların aranması da gereklidir.
    Bu nedenledir ki, somut olayda uyuşmazlık fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Yöntemince düzenlenip süresi içinde kuruma verilen işe giriş bildirgesi, kişinin işe alınmış olduğunu gösterirse de, fiili çalışmanın varlığının ortaya koyulması açısından tek başına yeterli kabul edilemez. Sigortalılıktan söz edebilmek için, çalışmanın varlığı, Yargıtay uygulamasında 506 sayılı Kanunun 79/8. maddesine dayalı sigortalılığın tespiti davaları yönünden kabul edilen ilkelere uygun biçimde belirlenmelidir. Zira sigortalılığın başlangıcına yönelik her dava, aynı zamanda sigortalılığın tespiti istemini de içerir. Aksine düşünce, özellikle yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen sigortalılık süresi yönünden çalışanlar ile çalışmayanlar arasında, adaletsiz ve haksız bir durum yaratır. Bu nedenle, işe giriş bildirgesinin verildiği, ancak, yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda, çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı ve Anayasa’nın 60. maddesinde tanımlanan sosyal güvenlik hakkının niteliği gereği bu tür davalarda, hâkim, doğrudan soruşturmayı genişleterek, sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını resen belirlemelidir.
    Bunun için de bu tür davalarda, işyerinde tutulması gerekli dosyalar ile kurumdaki belge ve kanıtlardan yararlanılmalı, ücret bordroları getirtilmeli, müfettiş raporları olup olmadığı araştırılmalı, işyeri çalışanları saptanmalı ve sigortalının hangi işte ne kadar süre ile çalıştığı açıklanmalıdır.
    Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; komşu işyeri tanık araştırması yapılmadan, davacı tanıkları dinlenilmek suretiyle karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, kolluk vasıtasıyla ve Kurumdan sorulmak suretiyle komşu işyerleri, bodrolu işyeri çalışanları ve işverenleri tespit edilip dinlenilmeli, tüm dosya kapsamı değerlendirilmek suretiyle karar verilmelidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 20.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi