Dairemizin 14.10.2019 gün ve 2019/13942 Esas, 2019/18337 Karar sayılı bozma kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 16.11.2019 tarihli, KD-2019/86835 sayılı itiraznamesi ile itiraz edilmiştir.
Kasten basit yaralama suçundan sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/2, 86/3-e ve 62. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Muğla 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.12.2018 tarihli ve 2018/379 Esas, 2018/911 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 225/1. maddesi gereğince, hükmün ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve fail hakkında verilebileceği, Muğla Cumhuriyet Başsavcılığının 04.06.2018 tarihli ve 2017/8938 soruşturma, 2018/1579 Esas, 2018/993 sayılı iddianamesinde sanık hakkında kasten yaralama suçundan açılmış kamu davasının bulunmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde anılan suçtan dolayı mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, kanun yararına bozulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Dairemizin 14.10.2019 gün ve 2019/13942 Esas, 2019/18337 Karar sayılı kararıyla; kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Muğla 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.12.2018 tarihli ve 2018/379 Esas, 2018/911 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4. maddesi gereğince kanun yararına bozulmasına ve müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca bu karara karşı; “...Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.06.2006 gün ve 151-157, 13.02.2007 gün ve 349-35, 18.09.2007 gün ve 186-178, 13.05.2008 gün ve 84-111, 14.04.2009 gün ve 75-101, 27.12.2011 gün ve 205-291, 27.03.2012 gün 493-127, 05.06.2012 gün 6-215, 29.01.2013 gün 1324-27 ve 08.04.2018 gün 72-73 sayılı kararlarında da, mahkûmiyet hükümleri yönünden verilen kararların, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi kapsamında kaldığı kabul edilerek, hukuka aykırılıkların bizzat Özel Dairelerce giderilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
...uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde; Muğla 4. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kasten yaralama suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünü inceleyen Yüksek Daire tarafından, yerel mahkemece hükmolunan 3.000 TL adli para cezasının kaldırılması gerekliliği vurgulanarak kanun yararına bozma kararı verildiğinden, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca cezanın kaldırılmasına Yargıtay ceza dairesinin doğrudan hükmetmesi gerekmektedir. Özel Dairece, yeniden yargılama yasağı olduğu halde, ceza kaldırılmayıp, hukuka aykırılığın giderilmesinin yerel mahkemeye bırakılması halinde, bu aşamada yerel mahkemenin vereceği karar yok hükmünde olacağından, hükümlü lehine sonuç doğuracak olan hukuka aykırılık da yasal olarak giderilmemiş olacaktır. Bu nedenle Yüksek Dairece yeni bir hüküm kurulmadan ve başkaca bir hukuka aykırılık nedeni de belirtilmeden dosyanın merciine gönderilmesi Kanuna aykırı görüldüğü” kanaatine varılarak, 5271 sayılı Kanun"un 308. maddesi uyarınca dosyanın itirazen incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi üzerine yapılan incelemede;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Yerinde görülen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE,
2) Dairemizin 14.10.2019 gün ve 2019/13942 Esas, 2019/18337 Karar sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA,
3) Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; sanık hakkındaki basit yaralama suçuna ilişkin Muğla 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.12.2018 tarihli ve 2018/379 Esas, 2018/911 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4. maddesinin (d) bendi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, sanık ...’ın mağdur ...’yı basit yaralama eyleminden mahkumiyetine dair hüküm fıkrasındaki “C paragrafının” hükümden çıkartılması suretiyle kasten basit yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünün tüm sonuçları ile ortadan kaldırılmasına, takip eden paragraf harflerinin buna göre tanzimine, hüküm fıkrasındaki diğer kısımların aynen bırakılmasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.12.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.