Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15838
Karar No: 2018/4717
Karar Tarihi: 20.06.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/15838 Esas 2018/4717 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/15838 E.  ,  2018/4717 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.07.2014 gününde verilen dilekçe ile mera tahsis kararının iptali, müşterek mera olduğunun mera sicil kaydına şerh verilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacılar vekili, davacı köylerin ... İlçesi ... dağı mevkiinde kadimden beri müştereken mera ve yayla olarak yararlandıkları taşınmazın 2007 - 2008 yıllarında ..."de yapılan kadastro çalışmaları sırasında ... köyü 105 ada 196 parsel no"su ile mera vasfı ile sınırlandırılarak mera özel siciline kaydedildiğini, bu taşınmaz tamamı itibariyle ... Köyü mülki hudutları içerisinde olmayıp kısım kısım civarda bulunan taraf köylerin sınırları içerisinde kaldığı halde kadastro çalışmaları sırasında ... Köyü çalışma alanı içerisinde kadastro işlemleri yapıldığından ... ve mera özel sicilinde davalı ... Köyü adı ile tescil işlemi yapıldığını, 1952 yılında köyler arasında vuku bulan bir uyuşmazlık konusuda Hafik Kaymakalığınca 09.06.1952 tarih ve 75 sayılı karar ile 5917 sayılı Yasa kapsamında yapılan İdari tahkikat neticesinde yedi köyünde eskisi gibi istifade etmeleri yönünde karar verildiğini, davalı köyün dava konusu taşınmazın ... köyü kadastro çalışma alanı içerisinde sınırlandırma ve tespiti yapıldığıdan bu durumu gerekçe göstererek taşınmazdan yararlanan köyler arasında sorun yaşanmasına neden olmaya başladığını belirterek, dava konusu 105 ada 196 parsel sayılı mera vasfındaki taşınmazın ... ve mera siciline davacı ve davalı köylerin müşterek mera ve yaylası olduğu yönünde şerh verilmesini istemiştir.
    Davacılar vekili 08.04.2015 tarihli dilekçesi ile İl Mera Komisyonu"nun 16.11.2012 tarih ve 389 sayılı tahsis kararlarının kaldırılmasını ve adı geçen 105 ada 196 parselin taraf köylere müşterek tahsis edilmesi yönünde tahsis kararında değişiklik yapılmasını talep etmiştir. 18.05.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile de mera tahsisi kararının hükmün iptalini istemiştir.
    Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın mera vasfı ile özel siciline kaydedilmiş tamamı devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup, zilyetliğe dayalı kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisabının mümkün olmadığını davacıların hukuki yararının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... temsilcisi davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, 4342 sayılı Mera Kanununun 13/5 maddesi uyarınca mera tahsisinin kesinleştiği, aynı Yasanın 21/2 maddesinde ise tahsis kararlarında belirtilen haklara tahsislerin kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra tespitlerden önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemeyeceği ve bunlara karşı dava açılamayacağı hükmün getirildiği 5 yıllık dava açma süresinin, mülkiyet iddiası ile o yerin mera kaynadığından çıkarılması amacıyla açılacak davalara ilişkin olduğu, dava konusu taşınmazın mera olduğu hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı ve davalı Hazinenin de pasif dava ehliyeti bulunmadğı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir.
    4342 sayılı Mera Kanununun 13/5 maddesi hükmü uyarınca, komisyon kararlarına karşı 30 günlük askı ilan süresi ve tebligatı gerektiren hallerde tebliğden itibaren 30 günlük süre içinde Asliye Hukuk Mahkemesine, kadastro yapılan yerlerde ise kadastro mahkemesine dava açılabilir. Aynı yasanın 21/2 maddesinde ise tahsis kararlarında belirtilen haklara tahsislerin kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra tespitlerden önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemeyeceği ve bunlara karşı dava açılamayacağı hüküm altına alınmıştır.
    Mera Kanununun 13/5 ve 21/2 maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, kanun koyucunun 3402 sayılı Kadastro Kanununun hak düşürücü süreye ilişkin hükümleri arasında paralellik sağlamayı amaçladığı görülecektir. Gerçekten, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/1 maddesi hükmü gereğince 30 günlük ilan süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitleri kesinleşir ve kadastro mahkemesinde dava açma olanağı kalmaz. Ne var ki, aynı yasanın 12/3 maddesi gereğince kadastro tutanaklarında yapılan hak ve tespitlere karşı 10 yıl içinde genel mahkemelerde dava açılması mümkündür. Görüldüğü gibi; 30 günlük dava açma süresi Mera Kanunun ve Kadastro Kanunudan benzer amaçlarla düzenlenmiş olup, bu düzenleme ile dava açma süresi ile birlikte görevli mahkemede belirlenmiştir.
    Hal böyle olunca, mera komusyonu kararlarına karşı 4342 sayılı Mera Kanununun 13/5 maddesi uyarınca 30 günlük sürede açılan davaların Asliye Hukuk Mahkemesinde kadastro yapılan yerlerde ise kadastro mahkemesinde açılması gerekir. Bu süre geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak 21/2 madde uyarınca 5 yıllık süre içinde açılan davaların ise Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekir.
    Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince, davacılar davalı ... ile birlikte kadimden beri müştereken yararlandıkları dava konusu mera parselindeki bu yararlanma haklarının mera tahsis kararında belirtilmemesi nedeniyle tahsis kararının hükmen iptalini ıslah yoluyla istemişlerdir. Yukarıdaki açıklamalara göre, Mera Kanunun 21/2 maddesi gereğince 5 yıllık süre eldeki bu davada uygulanır. Islah talebide süresinde yapılmıştır. Dava konusu 105 ada 196 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tutanağı incelendiğinde taraf köylerin kadimden beri müşterek kullanımında olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda mahkemece, işin esasına girelerek taraf delilleri toplanmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 20.06.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi