Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/23081
Karar No: 2017/937
Karar Tarihi: 26.01.2017

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2016/23081 Esas 2017/937 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağının ödetilmesini istemiştir. Mahkeme davacının emeklilik nedeniyle iş sözleşmesini feshettiği kıdem tazminatına hak kazandığına karar vermiştir. Ancak, hükmün açık, anlaşılır ve infaz edilebilir şekilde tesis edilmemesi ve gerekçeli karar ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılması sebebiyle karar bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak 6100 sayılı HMK'nın 294 ve devamı maddeleri ve HMK.nun 298/2. maddesi belirtilmiştir.
9. Hukuk Dairesi         2016/23081 E.  ,  2017/937 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete ait işyerinde 19/11/1999-30/05/2000 ve 26/02/2001-29/01/2014 tarihleri arasında kalite güvence sorumlusu olarak çalıştığını, ayrıca üretim, satın alma ve laboratuar sorumlusu olarak da görev yaptığını, çalışma ortamının bozulduğunu ve en son 29/01/2014 tarihinde işveren, depo ve pazarlamadaki arkadaşları ile yapılan toplantı sırasında da hak etmediği bazı muamelelere maruz kaldığını, müvekkilinin işyerinden ayrılmak istediğini 29/01/2014 tarihinde belirterek bu konuda SGK’dan aldığı yazıyı işverene vererek hak ettiği kıdem tazminatının ödenmesini istediğinde işverenin o gün müvekkiline neye imza attığını açıkça bilmediği belge imzalatılmış olmasına rağmen tarafına herhangi bir ödeme yapılmadığını, maaşının bir kısmının elden bir kısmının bankadan ödendiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağını talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili davacının işyerinde 13-14 yıldır çalışan davacının son iki yıl içinde hal ve hareketleri değiştiği gibi gerek işine ve gerekse iş arkadaşlarına karşı tavır ve davranışlarının da değiştiğini, iş akdinin işveren tarafından sonlandırılması için verilen talimat ve iş emirlerini gereği gibi yerine getirmediği gibi hatalı üretime sebebiyet verdiğini, davacının kendi el yazısı ile yazıp imzaladığı dilekçesi ile kendi isteği ile istifa etmek suretiyle işyerinden ayrıldığını, SGK’dan aldığı 16/02/2012 yazıyı ibraz etmek suretiyle iş akdini sonlandırmadığını, kıdem tazminatı hakkı olamayacağını, yıllık izinlerini her yıl kullandığını ve talebinin zaman aşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının emeklilik nedeniyle iş sözleşmesini feshettiği kıdem tazminatına hak kazandığı, davalı vekili duruşmada yemek verildiğine dair beyanda bulunması ve bilirkişi tarafından 25.018,84 TL hesaplanmasına rağmen giydirilmiş ücretten yemek ücreti çıkarılarak sehven 23.065,00 TL"ye hükmedildiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı taraflar temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 294 ve devamı maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması, tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi esastır. Bu nedenle hükmün açık, anlaşılır, infaz edilebilir şekilde tesis edilmesi ve de en önemlisi sonradan yazılacak gerekçeli kararın, HMK.nun 298/2. maddesi uyarınca tefhim edilen hüküm özetine (kısa karara) uygun olması gerekmektedir. Aksi halde, yargılamanın açıklığı ilkesi, dolayısıyla kamu vicdanı zedelenmiş ve mahkeme kararlarına güven sarsılmış olacaktır. Nitekim, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 10/04/1992 tarih ve 1991/7 E., 1992/4 K. sayılı kararında da kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olmasının bozma nedeni sayılacağı içtihat edilmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta Mahkemece, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, ""Net 23.065,00 TL kıdem tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek banka faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine,"" şeklinde hüküm kurulduğu ve gerekçe bölümünde ""...Net Kıdem tazminatının 25,018,00 TL olduğu anlaşılmıştır. Ancak davalı vekilinin 16/03/2016 tarihli celsede işyerinde davacıya bir öğün yemek verildiği beyanı olmasına rağmen, yemek ücreti dahil edilmeden kıdem tazminatı miktarının mahkememizce resen net 23.065,00 TL olarak hesaplanıp söz konusu miktarın davalıdan tahsiline sehven karar verilmiştir. "" denilmek suretiyle hüküm fıkrası ile gerekçe arasında çelişki yaratılması hatalı olup hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 26/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi