Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3198
Karar No: 2018/5898

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/3198 Esas 2018/5898 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava konusu olan taşınmazın tapu kaydında bulunan orman şerhinin kaldırılması talebiyle açılan davada, mahkeme önce davanın kabulüne karar vermiş, ancak Yargıtay'ın geri çevirme kararı sonrasında yapılan bilirkişi raporu ve çakıştırma krokisi incelendiğinde, taşınmazın bir kısmının orman tahdit sınırı içinde kaldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, mahkemece orman kadastrosuna ve 2/B madde uygulamasına ilişkin işlemler yapılması, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak en az 6-7 adet orman sınır noktasının bulunması ve keşfin yeniden yapılması gerektiği belirtilmiştir. Bu çerçevede, mahkeme kararı BOZULMUŞ ve sorumlu kanun maddeleri Orman Kadastrosu ve Uygulanması Hakkında Yönetmelik ve Orman Kanunu'nun 2/B Maddesi olarak açıklanmıştır.
20. Hukuk Dairesi         2018/3198 E.  ,  2018/5898 K.

    "İçtihat Metni"

    ............

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili 19/11/2013 havale tarihli dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin maliki olduğu dava konusu 105 ada 5 nolu taşınmazın tapu kaydına konan orman şerhinin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu ............. parseldeki davalı lehine konulan kısmen Devlet ormanı sınırı içerisinde kalmaktadır şerhinin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu kaydına konan orman şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 19.11.2007 tarihinde ilân edilmiş, genel arazi kadastrosu 05.03.1985 tarihinde kesinleşmiştir.
    Mahkemece, 06/05/2015 havale tarihli orman bilirkişilerin raporunda dava konusu taşınmazın aktüel olarak tarım arazisi niteliğinde olduğu, Devlet ormanı sınırları dışarısında kaldığı ve orman sayılan yerlerden olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, Dairemizin 16/10/2017 tarihli geri çevirme kararı sonrasında orman bilirkişilerin hazırladığı 27.11.2017 tarihli bilirkişi raporuna ek çakıştırma krokisinde dava konusu taşınmazın bir kısmının kesinleşen orman tahdit sınırı içinde kaldığı anlaşıldığından, mahkemece 105 ada 5 nolu parseldeki davalı lehine konulan kısmen Devlet ormanı sınırı içerisinde kalmaktadır şerhinin kaldırılmasına karar verilmesi dogru değildir. Ayrıca dava konusu 105 ada 5 parselde yapılan imar uygulaması ile 1634 ada 1 ve 1542 ada 4 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu anlaşıldığından davacılar dışında başka malikler de varsa davaya dahil edilerek husumetin yaygınlaştırılması gerekmektedir.
    O halde; mahkemece çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapıldığı anlaşılan orman tahdidine ve 2/B maddesinin uygulanmasına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örnekleri, yargılama devam ederken dava konusu 105 ada 5 parselde (2014 yılında) yapılan imar uygulaması ile oluşan 1634 ada 1 ve 1542 ada 4 parsel sayılı taşınmazların kadastro paftaları ayrı ayrı dosya içine alınmalı, davalı tarafından yörede yapılan orman tahdidine itiraz davası açılıp açılmadığı hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüklerinden sorulmalı, açılmış bir dava bulunması halinde dava dosyası örneği dosya arasına alınmalı, önceki bilirkişiler dışında halen ......... ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri
    ............

    arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu haritalarına göre konumu genel kadastro paftası ile imar sonucu oluşan (1634 ada 1 ve 1542 ada 4 arsel) parsellere ilişkin pafta üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/09/2018 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi