11. Ceza Dairesi 2016/6151 E. , 2018/4273 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında: Mahkumiyet
Sanıklar ..., .hakkında: Beraat
A- Sanıklar ..., ve ... haklarında verilen beraat kararlarına yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5271 sayılı CMK"nın 230/2 ve 232/6. maddelerine aykırı olarak beraat kararı verilirken kanun maddesinin gösterilmemesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Yasanın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasındaki “ilgilerinin bulunmadığı anlaşılmakla sanıkların” ibaresinden sonra gelmek üzere “CMK’nın 223/2-b maddesi uyarınca” ibaresi yazılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B- Sanıklardan ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ... müdafiinin; sanıklardan ... hakkında verilen beraat kararına yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık ... hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak;
1- Sanıkların "2009 takvim yılında sahte fatura kullanma" suçunu işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; ... Mimarlık Mühendislik Müşavirlik İnş. Nak.Tic.Ltd.Şti’nin gerçek sahibi ve yöneticisinin yalnızca sanıklardan ... olduğu kabul edilmesine rağmen, sanık ...’nin aşamalarda alınan beyanlarında; kendisinin de şirketin yetkilisi ve temsilcisi olduğunu, fatura bedellerini peşin olarak ödediklerini, fatura aldıkları şirketlerin faal durumda olmadığını bilmediklerini söylemesi, 17.07.2009 tarihinden itibaren şirket müdürünün sanık ... olması ve 21.03.2011 tarihli vergi inceleme raporunda, sanıkların kullanmış olduğu faturaları düzenleyen mükellefler yönünden hazırlandığı belirtilen vergi tekniği raporlarının dosya içerisinde bulunmadığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından;
a) Faturaları düzenleyen... Mühendislik Proje Tasarım Çizim, ... Reklam Matbaaa, Ana Merkez Belediyeler Birliği Mimar Müh. Proje İnş. Tur.Tic.Ltd.Şti,... Mim.Mühen. Elek.Eketronik Reklam San.Tic.Ltd.Şti, ... İnş. Pet. Haf. Elekt.Proje Yapı Mal. Orm. Ür. San. Tic. Ltd.Şti ve... Yapı Malzemeleri Orman Ürünleri Mobilya San.Tic.Ltd.Şti. yetkilileri hakkındaki vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,
b) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
2-Kabule göre de;
a) Sanık ...’un 2009 takvim yılında birden fazla sahte fatura kullanması nedeniyle zincirleme suçla ilgili TCK"nın 43. maddesi uygulanmayarak eksik ceza tayini,
b) Suça konu faturaların KDV, stopaj ve kurumlar vergilerinde kullanılmaları nedeniyle “26.04.2010” olan suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında “29.03.2011” şeklinde yanlış yazılması,
c) Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanık ...’un durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 07.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.