13. Hukuk Dairesi 2017/5059 E. , 2017/9913 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı avukatın ... İcra Müdürlüğü’nün 2008/953 E.sayılı kambiyo takibine ilişkin takip dosyasında vekilliğini üstlendiğini, bu dosyanın 25.08.2009 tarihinde davalı avukat tarafından kendi adına temlik alındığını, 15.06.2010 tarihinde davalı avukatın talebi üzerine dosya borçlusu adına kayıtlı olan taşınmazın satış işlemlerinin durdurulduğunu, dosya borçlularından ... Kooperatifi tarafından icranın geri bırakılması için dava açıldığını ve mahkemece icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, verilen kararın yargıtay denetiminden geçerek onandığını ve takip dosyasının borçlularından ... Kooperatifi’nin taşınmazları üzerindeki haczin bu dosya yönünden hükümsüz kaldığını, icra dosyası temlik alınmadan önce zamanaşımına uğramış olmasına rağmen gerekli incelemeyi yapmadan dosyayı temlik aldığını, icranın geri bırakılmasına karar verilmesinden sonra alacağı karşılamaya yetecek malvarlığı bulunan borçlu ... Kooperatifine karşı bir yıl içinde dava açılmadığı, diğer borçlunun da herhangi bir malvarlığı olmadığı, davalının kusurlu davranışı nedeniyle alacağın tahsil kabiliyetinin kalmadığını, davalının kusur durumunun derecesi ile ne kadar kadar zarara uğradığının ve davalının bu zararın ne kadarından sorumlu olduğunun bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra ortaya çıkacağını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalılar, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.Mahkemece, zarar miktarı açıkça belirli olduğundan davacının belirsiz alacak davası açmasında hukuki yararı olmadığından davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalı avukatın vekalet sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediğini ileri sürerek uğradığı zararın tazmini amacıyla eldeki davayı açmış, dava dilekçesinde dava değeri olarak 1.000,00 TL göstermiş, HMK."nın 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası açtığını belirtmiştir. Mahkemece, davacı tarafından temlik alınan icra dosyasındaki alacak miktarının 145.785,81 TL olduğu, bu nedenle alacak miktarı açıkça belirli olan davacının belirsiz alacak davası açmasında hukuki yararı bulunmadığından bahisle davanın usulden reddine karar verilmiştir.HMK"nın 107/1. maddesinde "Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktarı yada değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir" düzenlemesi mevcuttur. Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, davacının alacağının miktarının tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olmadığı gibi talep edilecek miktar taraflarca tartışmasız ve açıkça belirlenmemiştir. Dava konusu alacağın tespiti bu haliyle mümkün olmayıp yargılamayı gerektirmektedir. Bu alacak için davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının mevcut olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca, mahkemece, davacının talep ettiği alacağın yargılama safahatinde belirlenecek nitelikte olması nedeniyle söz konusu dava açmakta hukuki yararının olduğu kabul edilerek işin esasına girilip taraf delilleri toplanarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile dava şartı yokluğundan usulden ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davacı ve davalının sait temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bent gereğince davacı ve davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde taraflara iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.