Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17537
Karar No: 2018/4709

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/17537 Esas 2018/4709 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı 101 ada 606 ve 607 parsel sayılı taşınmazları yararına davalıya ait 101 ada 608 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulması istemiştir. Davacının 606 parsel sayılı taşınmazına ilişkin talebinden feragat ettiği belirtilmiştir. Mahkemece, 101 ada 606 parsel lehine davalıya ait 101 ada 608 parsel aleyhine geçit kurulmasına karar verilmiştir. Ancak, geçit güzergahı kesintisizlik ilkesine aykırı olarak belirlenmiştir ve davacının 101 ada 589 parselden geçilmek suretiyle genel yola bağlantısının sağlanabileceği belirtilmiştir. Hüküm, geçit hakkının tesciline ilişkin ayrılan özel sütununa tescil edilmemesi ve feragate ilişkin hüküm kurulmaması nedenleriyle bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
-Türk Medeni Kanunu’nun 747/2. maddesi
-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124. maddesi
-Özel Hukuk Hükümleri Genel Hükümler Bölümü’nün 174-179. maddeleri
-Tapu Sicil Tüzüğü’nün 41-45. maddeleri
14. Hukuk Dairesi         2015/17537 E.  ,  2018/4709 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı tarafından, davalı aleyhine 26.02.2015 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
    Davacı 101 ada 606 ve 607 parsel sayılı taşınmazları yararına davalıya ait 101 ada 608 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını istemiş, yargılama sırasında 10.06.2015 tarihli celsedeki imzalı beyanıyla 606 parsel sayılı taşınmaza ilişkin talebinden feragat etmiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, 101 ada 606 parsel lehine davalıya ait 101 ada 608 parsel aleyhine geçit kurulmasına karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
    Bilindiği üzere, bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
    Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
    Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
    Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Saptanacak bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin saptanmasından sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
    Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
    Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nun 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir.
    Yukarıdaki ilkeler ışığında somut olaya gelince; geçit hakkı kurulması davalarında amaç, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların yolla bağlantısının sağlanmasıdır. Bundan dolayı, geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmaz kesintisiz olarak genel yola bağlanmalıdır. Buna uygulamada “kesintisizlik ilkesi” denilir. Mahkemece yapılan keşif sonucu alınan 27.02.2015 tarihli fen bilirkişisine ait raporun krokisinin incelenmesinde; davacıya ait 101 ada 607 parsel lehine davalıya ait genel yola bağlantısı bulunmayan 101 ada 608 parsel aleyhine geçit güzergahı belirlendiği, bu güzergahın da yola bağlantısının sağlanmadığı, kesintisizlik ilkesinin ihlal edildiği anlaşılmıştır. Kesintisizlik ilkesine aykırı olarak geçit için belirlenen güzergahın sadece 101 ada 608 parsel sayılı taşınmaza bağlanması doğru değildir. Davacıya ait taşınmazın genel yola bağlantısı 101 ada 608 parsele komşu yine davacıya ait 101 ada 589 parselden geçilmek suretiyle sağlanabileceğinden davacıya ait 101 ada 589 parselden akdi irtifak kurulduktan sonra geçit tesisine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    Kabule göre de; davacı 101 ada 606 parsele ilişkin talebinden feragat ettiği halde feragate ilişkin hüküm kurulmaması, kurulan geçit hakkının TMK ve ... Sicil Tüzüğü ilgili maddeleri gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmemesi de doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20
    .06.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi