7. Hukuk Dairesi 2021/3375 E. , 2021/1197 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :...Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ :...10. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01/02/2017 tarihinde verilen dilekçeyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın elatmanın önlenmesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebinin kabulüne dair verilen 19/11/2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir....Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkiline ait taşınmazın davalı tarafından hiç bir akdi ilişkiye dayanmadan işgal edildiğini belirterek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep etmiştir.
Davalı vekili beyan dilekçesinde, müvekkilinin...’te bulunan dava konusu yerde hiç oturmadığını, 15 yıldır Arnavutköy’de oturduğunu belirterek, davanın husumetten reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın husumetten reddine dair verilen karar hakkında, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuş, bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalıya yapılan ilk tebligatın dava konusu yerde oturmadığı veya tanınmadığı için değil, adres kapalı olması nedeniyle iade edildiğini, adres kayıt sistemine göre...olarak belirtilen adresin 2018 yılından sonra beyan edildiğini, dosya içinde bulunan elektrik ve su aboneliklerinin davalının anne ve babasına ait olduğunu belirterek, yeterli araştırma yapılmadığından davanın yeniden görülerek bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonunda, elatmanın önlenmesi yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil yönünden taleple bağlı kalınarak 1.000,00TL ecrimisilin davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen karar hakkında, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuş, bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nin 24. maddesinden itibaren “Yargılamaya Hakim Olan İlkeler”; Tasarruf İlkesi (m. 24), Taraflarca Getirilme İlkesi (m. 25), Taleple Bağlılık İlkesi (m.26), Hukuki Dinlenme Hakkı (m.27), Aleniyet İlkesi (m.28), Dürüst Davranma ve Doğruyu Söyleme Yükümlülüğü (m.29), Usul Ekonomisi İlkesi (m.30), Hakimin Davayı Aydınlatma Ödevi (m.31) olarak sayılmıştır.
Tasarruf ilkesi, hâkimin kendiliğinden bir davaya bakamayacağını, ancak talep üzerine davaya bakabileceğini, tarafların dava konusu üzerinde tasarruf yetkisi bulunduğunu ve hâkimin tarafların talepleri ile bağlı olduğunu ifade eder. Kendiliğinden (re"sen) harekete geçme ilkesi gereğince kamu yararı düşüncesi ile hâkim bazı hallerde tarafların talebi olmadan da kendiliğinden harekete geçebilir ve gerekli inceleme ve araştırmalarda bulunabilir.
Taraflarca hazırlama ilkesi, davanın ve savunmanın dayanağı olan vakıaların ve bunların delillerinin taraflarca mahkemeye bildirilmesi demektir. Bu ilke tasarruf ilkesinin doğal bir tamamlayıcısıdır. Hâkim, incelemesini taraflarca kendisine bildirilmiş olan dava malzemesi üzerinde yapar. Hâkim, tarafların bildirmediği vakıaları kendiliğinden inceleyemez ve onları hatırlatabilecek hallerde dahi bulunamaz. Hâkim, tarafların kendisine bildirdikleri vakıalara göre, dava konusu olayı tespit eder ve ona göre gerekli hukuk kuralını uygular. Hâkim, sadece kendisine usulüne uygun biçimde bildirilmiş olan vakıaları inceleme konusu yapabilir ve bu vakıalardan anlaşılan itiraz sebeplerini kendiliğinden gözetmekle yükümlüdür. Buna karşılık hâkim, kendisine usulüne uygun biçimde bildirilmemiş itiraz sebeplerini kendiliğinden gözetemez. Kendiliğinden (re"sen) araştırma ilkesi dava malzemesinin hazırlanmasında, tarafların yanında, hâkimin de görevli olması hali olup, bu ilke kamu yararı gerekçesine dayanır ve taraflarca hazırlama ilkesinin istisnasıdır.
Taraflarca Getirilme İlkesi HMK"nin 25. maddesinde şu şekilde ifade edilmiştir. "1-Kanunda öngörülen istisnalar dışında, hâkim iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz. 2-Kanunla belirlenen durumlar dışında, hâkim, kendiliğinden delil toplayamaz.". Bu ilkenin bir sonucu olarak hâkim, tarafların öne sürmediği vakıaları kendiliğinden araştıramaz veya eksik olan vakıaların ileri sürülmesi gerektiğini taraflara hatırlatamaz; aksi davranış hakimin reddi sebebi oluşturur.” (Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez, Prof. Dr. Oğuz Atalay, Prof. Dr. Muhammet Özekes, HMK Hükümlerine Göre Medeni Usul Hukuku, ... 2011, Sayfa 249-251)
Somut olayda, davacı vekili 01.02.2017 tarihli dava dilekçesinde delil olarak; dava konusu taşınmaza ait tapu kaydı, kroki, keşif, bilirkişi incelemesi, tanık deliline dayanmış, mahkemece tanık listesinin sunulması istenildiğinde tek tanık ismi verilmiş ve davacı tanığı duruşmadaki beyanında, dava konusu evin kim tarafından kullanıldığını bilmediğini ifade etmiştir. Davacı taraf dava dilekçesinde, açıkça dava konusu taşınmazın su ve elektrik aboneliğine dayanmadığı halde, yukarıda açıklanan taraflarca getirilme ilkesine aykırı olarak, 10.04.2018 tarihli 4. celsede, mahkemece re’sen İSKİ, İGDAŞ ve BEDAŞ’a ayrı ayrı müzekkere yazılarak, dava konusu taşınmaza ait abonelik kayıtlarının kimin üzerine olduğunun bildirilmesi istenerek, bu delile göre yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK"nın 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28.09.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.