Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/26991
Karar No: 2017/917
Karar Tarihi: 26.01.2017

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2016/26991 Esas 2017/917 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı işçi, davalı işveren tarafından işten çıkarılmış ve kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti istemiştir. İlk mahkeme, işçi lehine karar vermemiş, ancak temyiz sonucunda Yargıtay tarafından bozulmuştur. Yargıtay kararında, işçinin işe iade davası sonucunda işverence işe başlatılmadığına göre geçersizliğine karar verilen fesih ortadan kalkmıştır ve iş sözleşmesi işe başlatılmama tarihinde feshedilmiştir. Bu nedenle, işçi dava tarihi itibariyle geçersizliğine karar verilen fesih tarihinden kaynaklanan kıdem, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti isteğinde bulunamamaktadır. Kanun maddeleri olarak, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21. maddesi referans gösterilmiştir.
9. Hukuk Dairesi         2016/26991 E.  ,  2017/917 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, davacının davalı işyerinde 15/10/1992 tarihinde işe başladığını, şube müdürü olarak çalıştığını, iş akdinin 05/04/2013 tarihinde geçerli bir sebebe dayanmaksızın feshedildiğini, iş akdi feshedilirken kıdem ve ihbar tazminatı ödenmediğini, en son aylık brüt ücretinin 9.742,00 TL olduğunu, iş akdinin feshinin geçersizliğinin tespitine ilişkin ... 7. İş Mahkemesinin 22/05/2014 tarih ve 2013/309 E., 2014/349 K. sayılı kararı ile feshin geçersizliğine karar verildiğini, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacağını, bununla beraber yıllık izin ücretlerinin eksik ödendiğini, kullanmadığı izin günü sayısının 176,5 gün olduğunu, yıllık izin günlerinin çalışma gününden hesap edilmesi gerektiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağını talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, davacının 15/10/1992 tarihinde davalı banka nezdinde çalışmaya başladığını, Şube müdürü sıfatı ile çalışmakta iken davalı bankanın 05/04/2013 tarihli yazısı ile performans düşüklüğü nedeni ile iş akdine geçerli neden ile son verildiğini, davacının davalı banka aleyhinde ... 7.İş Mahkemesi 2013/309 E. Sayılı dosyasında işe iade talepli olarak dava açtığını, bu davada verilen kararın temyiz edildiğini, temyiz incelemesinin neticelenmediğini, bu sebeple davacının kıdem ve ihbar tazminatı ödenmemiş olduğu iddiası ile ikame etmiş olduğu bu davadaki iddialarının dinlenmesinin mümkün olmadığını, davacının iş akdinin işçilik alacaklarının ödenmiş olması suretiyle feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatının ödendiğini, yıllık izin alacağının da davacının hesabına ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, işveren tarafından davacıya işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti, kıdem ve ihbar tazminatının 06/03/2015 tarihinde ödendiği, davacının hak kazandığı kıdem ve ihbar tazminatının bilirkişi ek raporunda ve yıllık izin alacağı miktarının kök raporda hesaplandığı, hesaplanan yıllık izin miktarının Nisan 2013 bordrosunda belirtilerek ödenen miktarla aynı olduğu, bu alacak miktarı dava açılmadan ödendiğinden reddi gerektiği, kıdem ve ihbar tazminatının ise dava açıldıktan sonra ödendiğinden bu alacaklar yönünden davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı taraflar temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca feshin geçersiz olduğunun tespiti, aynı zamanda temerrüde düşen işverenin sözleşme gereği işçiyi çalıştırma yükümlülüğü bulunduğunun tespitidir. Ancak yasa, işverene seçimlik yükümlülük tanıyarak, işçiyi çalıştırma veya maktu bir tazminat ödeyerek sözleşmeyi sona erdirme olanağı tanımaktadır. Hakimin feshin baştan itibaren geçersiz olduğunu, diğer deyimle feshin hüküm ve sonuç doğurmadığını tespiti ile aynı zamanda, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin en çok 4 ay devam ettiği anlaşılmaktadır. Nitekim 4857 sayılı İş Kanununun 21. maddesi, geçersiz nedenle yapılan feshin sonuçları arasında, kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarının ödeneceğini hükme bağlamaktadır. Kanunda tazminat değil, işçinin çalıştırılmadığı süre içinde doğmuş bulunan ücret alacağının ödeneceğine ilişkin kural da, taraflar arasındaki sözleşmenin devam ettiğine işaret etmektedir. Feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar vermekle iş sözleşmesinin kesintisiz devam ettiği ve işe başlatmama halinde feshin bu tarihte gerçekleştiği kabul edilmelidir. Ancak yasanın düzenlemesi gereği bu sürenin 4 aya kadar ücret ve diğer yasal hakların ödenmesine karar verilen süre; ihbar, kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağının hesabında nazara alınması gerekmektedir.
    İşçi feshin geçersizliğini isteminde bulunduğu davadan başka, geçersizliğini istenen fesihten dolayı kıdem ve ihbar tazminat istemi ile bir dava da açmış bulunabilir. Bu durumda, feshe bağlı kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin istekleri hakkındaki dava için feshin geçersizliğine ilişkin açılan dava bekletici mesele yapılmalıdır. Feshin geçersizliğine karar verilmesi ve işçinin işverene başvurması üzerine işe başlatılması veya başlatılmaması halinde, davaya konu fesih ortadan kalktığından, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacak istemi reddedilmeli, feshin geçerli nedene dayandığı veya geçersiz kabul edilmesine rağmen, işçinin başvurmaması nedeni ile geçerli hale geldiği durumda ise kıdem ve ihbar tazminatı ile izin alacağı ise kabul edilmelidir. Feshin geçersizliği kararı üzerine, işçinin on işgünü içerisinde işverene başvurmaması halinde işverence yapılmış feshin geçerli fesih haline geleceği ve işverenin sadece bu feshin hukuki sonuçlarından sorumlu olacağı 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21/5 maddesinde açıkça düzenlenmiştir. Ancak başvuru yapan işçiyi, işverenin işe çağırması halinde, işçinin işe başlamaması halinde ne tür hukuki sonuçların doğacağına dair maddede bir düzenlemeye gidilmemiştir. Yargıtay, kanun boşluğu olarak nitelediği sorunu, işçi lehine yorum ilkesinden hareketle, işçinin başvurmamış gibi sayılması sonucuna vararak, aynı madde ile çözmüştür(Yargıtay 9. HD. 11.07.2005 gün ve 2005/20810 Esas, 2005/24800 Karar)
    Dosya içeriğine göre davacının iş sözleşmesi 05/04/2013 tarihinde davalı işveren tarafından feshedilmiştir. Davacı bu feshe karşı feshin geçersizliği ve işe iade istemli dava yanında kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti isteminde bulunmuştur. Alacak davası devam ederken davacı işçi tarafından açılan feshin geçersizliği ve işe iade davasının lehine sonuçlandığı ve Dairemizin 04/12/2014 gün ve 2014/25265-36927 sayılı ilamı ile onandığı anlaşılmıştır. Davalı işveren tarafından işe başlatılmayarak, davacıya işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücret alacağı, kıdem ve ihbar tazminatının 06/03/2015 tarihinde ödendiği anlaşılmıştır. Somut uyuşmazlıkta feshin geçersizliği ve işe iade kararı sonrası davacı işverence işe başlatılmadığına göre, geçersizliğine karar verilen fesih ortadan kalkmış ve iş sözleşmesi işe başlatılmama tarihinde feshedilmiştir. O halde davacı dava tarihi itibari ile geçersizliğine karar verilen fesihten dolayı ve gerçekleşen fesih ortadan kalktığından kıdem, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti isteğinde bulunamaz. Zira açıklandığı gibi dava tarihi itibari ile gerçekleşen bir fesih olmadığından feshe bağlı kıdem, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti istenemez. Bu isteklerin reddi yerine karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 26/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi