16. Hukuk Dairesi 2016/9672 E. , 2019/8937 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "yerel bilirkişi kurulu, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarının katılımı ile mahallinde keşif yapılması, 3402 sayılı Yasa"nın 20/A maddesi uyarınca ifraz haritası ve kamulaştırma haritasının çakıştırılması suretiyle davacının dayandığı tapu kaydında kamulaştırma sonucu davacı uhdesinde kalan bölümün neresi olduğunun belirlenmesi, davacı tarafça zilyetliğe de dayanılması nedeniyle dayanak tapu kaydı kapsamı dışında kalan bölüm yönünden zilyetlik koşulları değerlendirilip sonucuna göre hüküm kurulması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 698 parsel sayılı taşınmazın 03.09.2015 havale tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 4.141,82 metrekarelik kısmının tapusunun iptali ile 2/4 hissesinin davacı ..., 1/4 hissesinin müdahil Aytekin Kandaşoğlu, 1/4 hissesinin müdahil İlhan Kandaşoğlu adına tapuya kayıt ve tesciline, Davalı ...Belediyesi yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümü üzerinde davacılar lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Uyulmasına karar verilen bozma ilamında, davacının dayandığı tapu kaydı kapsamı dışında kalan bölüm yönünden zilyetlikle edinme koşullarının değerlendirilmesi gerektiği belirtildiği halde, yöntemince zilyetlik araştırması yapılmamış, taşınmazın evveliyatı, kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yönteminin hava fotoğrafları olduğu göz önünde bulundurulmadan soyut nitelikteki yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm verilemez.
Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmazın idari yoldan tapuya tescil edildiği aynı zamanda dava tarihi olan 2006 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarından en az üç adedi Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosyaya konulmalı, bundan sonra mahallinde 3 ziraat mühendisi ile jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti eşliğinde yeniden keşif yapılmalı, bu keşifte jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları da değerlendirilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyasına en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı; 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmazın önceki durumunun ne olduğu, zirai faaliyete konu olup olmadığı, hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı ve tamamlandığı, zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı ve komşu parseller ile dava konusu taşınmaz arasında nitelik farkı olup olmadığı hususlarında bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı rapor istenmeli, ayrıca 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesi gereğince belgesiz araştırması yapılarak iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen hususlar yerine getirilmeden hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; bozma öncesi dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 3943.89 metrekarelik kısmının davacılar adına tesciline karar verildiği, bu kararın sadece davalı tarafça temyiz edildiği ve bu miktar üzerinden davalı Hazine lehine usuli müktesep hak oluştuğu göz önünde bulundurulmaksızın, bu defa 4141.82 metrekare yerin davacılar adına tesciline karar verilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA,
yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.