1. Hukuk Dairesi 2018/3624 E. , 2018/13175 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPT... VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu ipt... ve tescil-bedelin tahsili davası sonunda yerel mahkemece davacı ... ...’nin davasının açılmamış sayılmasına, davacı ...’nin davalı ...’a yönelik davasının bedel yönünden kısmen kabulüne, davalılar ... ve ... yönünden davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu ipt... ve tescil, olmadığı taktirde bedel isteğine ilişkindir.
Davacılar, davalılardan ...... ve ...’nun mirasbırakanı ...’ın, emlak ve inşaat işleri ile uğraşan dava dışı ... İnş. Turizm Ltd. Şirketi aracılığı ile tatil evi yapmayı ve satmayı teklif ettiğini, 103 ada 8 parsel sayılı 5068,57 m2’lik taşınmazda her bir davacı için 237/2400 pay oranında iki adet arsa satın aldıklarını, bu arsa üzerinde villa inşaası için dava dışı şirket ile 01/11/2002 tarihinde bir eser sözleşmesi yaptıklarını ve sözleşme gereği ödemelerde bulunduklarını, sözleşmede ...’ın da imzası bulunduğunu, sözleşmenin diğer tarafının edimini yerine getirmemesi üzerine davalıların mirasbırakanı ...’ın arsayı ve üzerindeki villayı satın almayı teklif ettiğini, 11.12.2003 tarihli sözleşme ile 103 ada 8 parsel sayılı arsa ile üzerinde inşaat h...nde bulunan binanın 105.000 Euro bedelle ...’a satımı konusunda anlaşıldığını ve aynı gün ...’a, arsanın satış yetkisini içeren vekaletname verdiklerini, anlaşmaya göre 105.000 euronun 50.000 eurosunun 2004 yılı Ocak ayına kadar ... tarafından ödenmesi gerekirken ...’ın 20.012004 tarihinde öldüğünü ve bu peşinat ile sonrasındaki ödemenin yapılmadığını, ...’ın aldığı vekaletnamedeki yetkisini kötüye kullanarak 103 ada 8 parsel sayılı taşınmazı muvazaalı olarak dava dışı ...’a, onun da dava dışı ...’a, ...’ın da davalı ...’e muvazaalı olarak satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek davalı ... adına olan tapu kaydının ipt... ile davacılar adına tescilini, olmadığı taktirde taşınmazın 18.12.2003 tarihindeki rayiç değeri üzerinden fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 186.000-Tl’nin yasal faizi ile birlikte vekil ... ... mirasçıları olan davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılardan ... ve ......, davalıların mirasbırakanları vekil ... ...’ın mirasını reddettiklerini, davada davalı sıfatlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuş; davalı ... ise her...gi bir savunma getirmemiştir.
Davalılardan ... ve ... yönünden davanın reddine, davalı ... bedel isteğinin kısmen kabulüne dair verilen karar Dairece; “davacıların ayrı ayrı m...ki oldukları çekişme konusu, 8 parsel sayılı taşınmazdaki 237/2400 "er payın vekili ... aracılığı ile 18/12/2003 tarihinde ara m...k ..."a, ondan da 30/04/2004 tarihinde ..."a ve onun da 18/03/2005 tarihinde son kayıt m...ki ..."e satış suretiyle temlik edildiği, son kayıt m...ki ..."in dava dışı kişilerden pay almak suretiyle tam mülkiyet üzere taşınmazın m...ki olduğu 11/12/2003 tarihli, haricen yapılan sözleşme ile anılan her iki davacının payının 105.000 Euro"ya vekil ..."ye satıldığı bedelin ne şekilde ödeneceğinin kararlaştırıldığı, anılan sözleşmenin resmiyete dökülmesi bakımından da aynı tarih itibariyle vekil ..."ye vekaletname verildiği ve ... tarafından da 7 gün sonra vekaletname kullanılarak taşınmazın temlik edildiği gözetildiğinde vekalet görevinin kötüye kullanıldığının kabulüne olanak bulunmayıp tapu iptal tescil isteği yönünden müspet olarak neticeye gidilmemiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Öyle ise; iptal tescil isteğine ilişkin iddialara itibar edilmemiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Ne var ki; davacılardan . ..."nin yargılama sırasında 12/04/2007 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. O halde bu davacının mirasçılarının davada yer almaları ve taraf teşkilinin sağlanması asıldır. Oysa anılan davacının vekili sıfatı ile davayı takip eden avukata ki diğer ..."in de ölen eşi ..."in kocası ve mirasçısı olması sıfatı ile diğer mirasçıların tespiti ile adreslerinin bildirilmesi bakımından defalarca kendilerine süre verilerek imkan tanınmış ise de mirasçılarına ulaşılamamıştır...."in ölüm tarihine kadar terekesi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 701 1la 703 maddesi arasında öngörülen elbirliği mülkiyete tabi olması karşısında davacı ..."in, ... mirasçısı sıfatı ile onun dava konusu ettiği pay yönünden tek başına davayı takip olanağı bulunmamaktadır.Öyle ise ... ..."nin dava konusu ettiği payı yönünden davanın 6100 sayılı HMK"nun 150. maddesi (HUMK"nun 409. maddesi ) gereğince işlemden kaldırılmasına ve sonuçta da açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece bu yön üzerinde durulmayıp anılan hususun gözardı edilmesi doğru olmadığı gibi ..."in payını da kapsayacak şekilde belirlenen taşınmaz değerinin davacı ... ...s"a özgülenerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması da isabetsizdir. Kaldı ki; taraflar arasında "Sözleşme " başlığı ile düzenlenen 11/12/2003 tarihli belgede satış bedelinin 105.000 Euro olduğu ve ayrıca ödeme şartları öngörülmüş olup anılan belgeye karşı çıkıldığına göre içeriğinde belirlenen bedel konusunda taraflarını bağlayıp bağlamayacağı yönünde de bir değerlendirme yapılmadığı halde anılan belgeye rağmen bedel ödendiğinin kanıtlanamadığı yönünde gerekçe konulması da isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında davacılar vekili, 25/12/2012 tarihli ıslah dilekçesiyle; davacılardan ... ...’nin 12/04/2007 tarihinde ölümü üzerine davacı eşi ve çocukları ..., ... ve ...’ün mirasçısı olduklarını beyan etmiş, ayrıca tapu iptal tescil talebinden vazgeçtiklerini, sadece taşınmazın 18/12/2003 tarihindeki rayiç değeri üzerinden fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 186.000-Tl’nin yasal faiziyle birlikte ... mirasçıları olan davalılar ...... ve ...’dan tahsilini istemiş; Mahkemece, davacılardan Elen ..."nin davasının açılmamış sayılmasına, davacı ..."nin davalı ..."a yönelik davasının kısmen kabulü ile 125.535,50 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacı ..." e verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine, davalılar ... ve ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; davacıların 103 ada 8 parsel sayılı tarla vasıflı taşınmazı 237/2400’er paylarla 11/12/2003 tarihinde satış suretiyle edindikleri dava konusu taşınmazın, vekil ... ... eliyle 18/12/2003 tarihinde satış suretiyle dava dışı ...’a temlik edildiği, dava dışı ...’un da 30/04/2004 tarihinde satış suretiyle dava dışı ...’a, onun da 18/03/2005 tarihinde satış suretiyle davalı ...’e temlik ettiği, davacıların ...’ı vekil tayin ettikleri 11/12/2003 tarihinde ayrıca harici satış sözleşmesi ile dava konusu taşınmazdaki paylarını ve üzerinde inşaat h...ndeki villayı 105.000 euro bedelle vekil ... ...’a sattıkları, davacılardan ... ...’un yargılama sırasında ölümü üzerine bozma kararından sonra davacı vekili tarafından dosyaya sunulan aile cüzdanı ve doğum belgesi tercümelerinden davacının ..., ... ve ... isimli çocuklarının bulunduğu ve adı geçenlerin davacı vekiline vekaletname verdikleri anlaşılmaktadır.
Somut olayda, hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca iptal tescil isteği bakımından davanın reddine, bedelin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacı yanın diğer temyiz itirazlarının reddine.
Ne var ki, hükmüne uyulan bozma ilamında davacı ... ...’nin dava konusu ettiği payı yönünden davanın HMK 150. maddesi (HUMK 409. maddesi) gereğince işlemden kaldırılmasına ve sonuçta da açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği belirtildiği halde mahkemece dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmeksizin doğrudan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir.
Kaldı ki, davacı ... ...’un mirasçı çocukları davacının vekiline vekaletname vermişlerdir.
Davacı yanın değinilen yönden yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.