11. Ceza Dairesi 2016/3805 E. , 2018/4265 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Sanıklar hakkında 2009 takvim yılında işlenen suç hakkında; beraat
2011 takvim yılında işlenen suç hakkında; ret
2010, 2011 ve 2012 takvim yılında işlenen suçlar hakkında; mahkumiyet
... Döküm İnş. Taah. Tic. Oto. Mak. Tur. Ltd. Şti’nin yetkilisi olan sanık ... ve aynı şirketin ortağı konumunda bulunan sanık ...’un 2009, 2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenledikleri iddiasıyla açılan kamu davalarında; sanıklardan ...’un 17.03.2013 tarihinde alınan beyanında, şirketle herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, 2008-2009 yıllarında kimliğini kaybettiğini, 11.07.2014 tarihinde alınan beyanında; şirketi hatırlamadığı kişilerden devraldığını ancak sahte fatura düzenlemediğini söylemesi, sanık ...’ün savunmasında ise; ...’a verdiği vekaletname ile bilgisi dışında şirket kurulduğunu, şirketle herhangi bir ilgisinin bulunmadığını beyan etmesi nedeniyle, suçların unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
1-Sahte fatura düzenleme suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinin 1. fıkrasında, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanunun 227. maddesinin 3. fıkrasında ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" hükmünün yer alması; suç konusu faturaların dosya içerisinde bulunmadığının ve getirtilip duruşmada incelenmediğinin anlaşılması karşısında; sanıkların 2009, 2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında düzenlediği iddia olunan faturalardan, her takvim yılına ait kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının veya onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesi ve 213 sayılı Kanunun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespit edilmesi,
2- Faturaların zorunlu bilgileri içerdiğinin tespit edilmesi durumunda;
a) Faturaların sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söyledikleri takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
b) Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
aa) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
bb) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığını araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
cc) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
3- Sanıkların aynı takvim yılında farklı mükelleflere düzenledikleri sahte faturaların zincirleme suç kapsamında değerlendirilirken arttırma oranının tespitine esas alınacağı cihetle; 23.08.2011 ve 20.06.2013 tarihli vergi tekniği raporlarında düzenlendiği belirtilen suça konu faturalar getirtilip her iki iddianameye konu olan faturaların aynı veya farklı olup olmadığı belirlenmeden, 2011 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan 10.02.2014 tarihli iddianame ile açılan kamu davasının mükerrer olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmesi,
4- Kabule göre de;
a) Hükmün gerekçesinde sanıkların sahte fatura düzenledikleri kabul edilmesine rağmen, sahte fatura düzenlenme ve sahte fatura kullanma suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu gözetilmeksizin, hüküm fıkrasında “sahte fatura düzenlemek ve kullanmak” suçundan cezalandırılmalarına karar verilerek çelişkiye neden olunması,
b) Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 07.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.