2. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1662 Karar No: 2017/7106
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/1662 Esas 2017/7106 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2016/1662 E. , 2017/7106 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden, davalı erkek tarafından ise, evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davası, kusur belirlemesi ve fer"ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı erkek 05/05/2016 tarihinde hükmün boşanmaya ilişkin bölümüne yönelik temyiz isteğinden feragat ettiğini bildirdiğinden, davalı erkeğin boşanma hükmüne ilişkin temyiz itirazının feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadın tarafından mahkemece davalı erkeğe kusur olarak yüklenen hakaret vakıasına dilekçeler aşamasında dayanılmadığının ve fakat mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre davalı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğunun ve ortak çocuk Penbe Sena"nın inceleme tarihi itibariyle ergin olduğunun anlaşılmasına göre davalı erkeğin tüm, davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk ... yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. c-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b ve 2/c bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer yönlerin yukarıda 2/a bendinde açıklanan sebeple ONANMASINA, davalı erkeğin boşanmaya yönelik temyiz isteğinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen nedenlerle REDDİNE, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 136.00 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. .08.06.2017(Prş.)