23. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/8098 Karar No: 2020/116 Karar Tarihi: 15.01.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/8098 Esas 2020/116 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı kooperatif, davalı borçlunun ödenmemiş aidat borcu nedeniyle borcu olduğunu iddia ederek icra takibi başlattı. Davalı ise kooperatif üyeliğinin sona erdiğini ve borcu olmadığını savundu. Mahkeme, davalının kooperatif üyesi olduğunu ve borcu olduğunu tespit etti. Ancak kötü niyet tazminatı talebini reddetti. Temyiz eden tarafın itirazları reddedildi ve karar onandı. Kanun maddeleri ise İİK 67. madde olarak belirtildi. Bu maddeye göre davalının ödenmeyen borcunun %20'si kadar icra inkar tazminatı ödemesi gerektiği belirtildi.
23. Hukuk Dairesi 2016/8098 E. , 2020/116 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı borçlunun davacı müvekkili kooperatife ödenmemiş aidat borcundan kaynaklı borcunun bulunduğunu, davalı borçlunun 2009 yılı 800,00 TL 2010 yılı 7.900,00 TL ve 2011 yılı 6.500,00 TL olmak üzere toplam 15.200,00 TL ile 01/09/2012 tarihinden takip tarihine kadar işletilen 1.405,48 TL faizle birlikte toplamda 16.605,48 TL borcunun bulunduğunu, buna rağmen başlatılan icra takibini durdurmak ve ödemeyi geciktirmek amacıyla takibe itiraz ettiğini ve takibin durmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek, takibin devamını, davalı aleyhine alacağın tamamının % 20"sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin babasının uzun yıllar önce davacı kooperatife üye olduğunu ve daha sonra ise hissesini davalı müvekkile devrettiğini, 02/12/2008 tarihinde davacı kooperatifin davalı müvekkile tapusunu verdiğini ve davacı ile davalı müvekkil arasındaki bağın da bundan sonra koptuğunu, davacı kooperatif yönetiminin 02/12/2008 tarihinde ferdileşme neticesinde davalı müvekkilinin taşınmazının tapu kaydını devrettiğini, bu tarihten sonra ise davacı kooperatifin davalı müvekkiline herhangi bir ödeme ya da genel kurul ile ilgili olarak bir çağrı ya da talepte bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalının davacı kooperatifteki kooperatif üyeliğinin devam ettiği gerekçesiyle alınan rapor uyarınca davalının takip tarihi itibariyle genel kurul kararları uyarınca ödemesi gereken aidat borcunun 14.510,00 TL olduğunun hesaplanması ve davacı tarafça asıl aidat alacağı yönüyle itirazın iptalinin talep edilmesi karşısında davacının davasının kısmen kabulü ile takibin 14.510,00 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili yönüyle aynen devamına, İİK 67. maddesi uyarınca itiraza konu 14.510,00 TL alacağın %20 si oranında 2.902,00 TL icra inkar tazminatının davalı borçludan tahsili ile davacı alacaklıya ödenmesine, reddedilen kısım yönüyle davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 15.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.