11. Hukuk Dairesi 2016/10814 E. , 2018/4695 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19.04.2016 tarih ve 2015/517-2016/347 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili, katılma yolu ile davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 19.06.2018 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı ... vekili Av. ...dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka nezdindeki hesaplarından müvekkilinin çalışanı olan davalı ... tarafından sahte imzalı talimatlar ile para çekildiğini, ayrıca yine sahte talimatlar ile müvekkilin genel kredi sözleşmesine dayalı kredi hesabından da kredi kullanıldığını, davalı bankanın gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, 453,036 TL’nin ve 50.000,00 TL manevi tazminatın temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, çekilen 500.000,00 TL kredi nedeniyle müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığının tesbitini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili, davacı şirkete ait antetli kağıtlara yazılan talimatlara göre davacının çalışanına ödemeler yapıldığını, uygulamanın sürekli bu şekilde olduğunu, davacının yapılan işlemlerden haberdar olduğunu, çalışanını iyi seçememesi nedeniyle davacının oluşan zarardan sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, kapsamına göre, davacı şirket adına davalı bankada işlem yapan davalı ..."in, davacıya ait hesaplardan şirket yetkilisinin imzasını taklit etmek suretiyle paralar çekmiş olup, çekmiş olduğu paraları cevap dilekçesinde de kabul ettiği gibi kendi bünyesinde bulundurarak kullandığı, anılan bedeli davacı şirkete iade etmesi gerektiği, iade edeceği hususunda da beyanda bulunduğu, davalı banka çalışanlarının gelen talimatlar nedeniyle davacı şirket yetkilisinden teyit almadan diğer davalıya ödeme yapmasının kusurlu bir davranış olduğu, davalı bankanın bir güven kurumu olması ve hafif kusurundan dahi sorumlu olması nedeniyle davalı ... tarafından sahte talimatlarla çekilen mevduattan sorumlu olduğu gibi ... tarafından kullanılan krediyi de davacıdan talep etme hakkı bulunmadığı,davalı ...’in
davalı bankadan tahsil etmiş olduğu bedellerden 205.500,00 TL kısmının davacı şirket defterlerinde kayıtlı olması ve davacı şirket hesaplarında kullanılması nedeniyle davalı ...’in davacı şirket hesaplarından tahsil etmiş olduğu bakiye miktar olan 247.536,00 TL’den davalıların sorumlu oldukları, manevi tazminat istemi yönünden ise, somut olayda davacının kişilik haklarını zarara uğratması nedeniyle manevi tazminat talep edilmesini gerektirecek bir durumun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, manevi tazminat isteminin reddine, davacının, davalı ... tarafından diğer davalı ...’den 04.01.2011 tarihinde, 11.01.2011 tarihinde, 18.02.2011 tarihinde, 21.02.2011 tarihinde, 25.02.2011 tarihinde, 28.02.2011 tarihinde ve 07.03.2011 tarihinde kullanılan toplam 500.000,00 TL miktarlı kredi nedeniyle davalı ...’ye borçlu olmadığının tespitine, davacıya ait davalı Bungan Bank A.Ş’de bulunan hesaplardan diğer davalı ... tarafından çekilen 248.036,00 TL"nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faiziyle davalılardan tahsiline, davalı ... tarafından davalı bankadan çekilerek davacının muhasebe kayıtlarına işlenmiş olan 205.500,00 TL bedele yönelik davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili, katılma yolu ile davalı ... vekili ile davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1- Her ne kadar davalı ... vekili Av. ... tarafından UYAP sistemi üzerinden gönderilen 29.7.2016 havale tarihli dilekçe ile karar temyiz edilmiş ise de, temyiz harç ve masrafları yatırılmadığı gibi, gerekçeli kararın davalı vekili Av. ..."a 22.6.2016 tarihinde tebliğ edildiği, anılan vekil tarafından 28.6.2016 tarihli dilekçe ile vekillikten istifa edildiğinin bildirildiği ve kararın davalı vekili Av. ..."a tebliğinin talep edildiği, bunun üzerine mahkemece gerekçeli kararın yeniden tabliğe çıkartıldığı ve Av. ..."a 22.7.2016 tarihinde tebliğ edildiği, ilk olarak karar tebliğ edilen vekilin yetki belgesi ibraz etmek sureti ile yargılamaya katıldığı, 19.08.2014 havale tarihli, vekillik üstlenme gibi bir durumunun bulunmadığı, bu nedenle tebligatların diğer vekile ya da asile yapılması talebini içerir dilekçesinin de vekillikten istifa mahiyetinde olmadığı, bu itibarla davalı ... yönünden temyiz süresinin vekili Av. ..."a kararın 22.6.2016 tarihinde tebliği ile başladığı ve davalı vekili tarafından süresinde usulünce yapılmış bir temyiz istemi bulunmadığı anlaşılmakla, HUMK"nun 432/4. madde ve fıkrasına göre, süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 gün ve 1989/3 Esas, 1990/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararında, Yargıtay tarafından da bir karar verilebileceği öngörüldüğünden davalı ... vekilinin HUMK"nun 432/4. maddesi uyarınca temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmaması ile hüküm fıkrasının 1-c bendinde 247.536,00 TL"nin tahsiline hükmedilmesi gerekirken 248.036,00 TL"ne hükmedilmesinin maddi hataya dayalı olup mahallinde her zaman düzeltilebilecek olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki (3), katılma yolu ile davalı ... vekilinin (4) numaralı bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
3- Dava, davacı şirkete ait hesaptan sahte talimatlara dayalı olarak çekilen paraların tahsili ile davacının krediden dolayı davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı olduğu şekilde davanın kısmen kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine, davacının 500.000,00 TL miktarlı kredi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davacıya ait hesaplardan davalı ... tarafından çekilen 248.036,00 TL miktarın faiziyle davalılardan tahsiline, 205.500,00 TL bedele yönelik davanın ise, reddine karar verilmiştir. Ancak, Dairemiz bozma ilamı öncesi mahkemece verilen kararda davalı ... tarafından çekilen 453.036,00 TL"nin faiziyle tahsiline karar verilmesi ve işbu kararın davalı ... tarafından temyiz edilmeyerek davacı yararına usuli kazanılmış hak oluşması karşısında, anılan husus nazara alınmaksızın davalı ... yönünden de 248.036,00 TL"nin tahsiline hükmedilmesi doğru olmamış, bu nedenle kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
4- Davalı banka vekilinin katılma yolu ile temyiz itirazlarının incelenmesine gelince ise, Dairemiz bozma ilamında davacının çalışanını özenle seçmemesi ve denetlememesi nedeniyle zararın oluşması ve artmasında müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı ve varsa oranı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmesine ve mahkemece de işbu bozma ilamına uyulmasına rağmen davacının zararın oluşması ya da artmasında müterafik kusuru değerlendirilmeksizin eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bu nedenle kararın davalı banka yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile katılma yolu ile davalı banka vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, katılma yolu ile davalı banka vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı banka yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ..."ye verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacı ve davalı ..."ye iadesine, 21.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.