Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5132
Karar No: 2018/5885

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/5132 Esas 2018/5885 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/5132 E.  ,  2018/5885 K.

    "İçtihat Metni"

    ..........

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili 15/05/2007 havale tarihli dilekçesinde, tapu kaydına dayanarak...... kestanelik ve tarla olan taşınmazda davacının eskiden beri hissedar olduğu, taşınmazın 161 ada 2 parsel olarak tespit dışı bırakıldığı, bu yerin ........sayılı kararı ile orman tahdit sınırları dışına çıkarıldığı iddiasıyla, müvekkili hissesine isabet eden ve zilyetliğinde bulunan taşınmazın müvekkili adına tapuya kayıt ve tescili istemiyle dava açmış, davacı vekili 13/09/2012 tarihli keşifte, dilekçelerinde taşınmazın, sehven 161 ada 2 parselde kaldığını bildirmişlerse de dava konusu yerin bir bölümünün 165 ada 2 ve bir bölümünün de 165 ada 13 parselde kaldığını beyan etmiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın, 1947 yılında 3116 sayılı Kanuna göre orman sınırları içerisindeyken sonrasında yapılan 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması sonucu nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanda kaldığı, bu tür yerlerin Anayasanın 170. maddesinde belirtilen kamu hizmetinin yerine getirilmesi için, 2924 sayılı Kanun gereği Orman Bakanlığının emrine geçeceği, başka bir anlatımla, Orman Bakanlığına tahsis edilmiş sayılacağından, 3402 sayılı Kanunun 17. maddesi ve yine kanunlar gereği Hazineye kalan yerler olması nedeniyle, aynı kanunun 18. maddesi hükmü karşısında, orman rejimi dışına çıkarma işlemi Hazine adına yapılacağından, 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı yoluyla edinilmesine olanak bulunmadığı, 5831 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 6831 sayılı Kanuna eklenen ek madde 10 gereğince de “Bu kanunun; 20/6/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı Kanun ve 5/6/1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2. maddesinin birinci fıkrasının (B) bendi uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkarılan yerler, çıkarma işleminin kesinleştiği tarihten itibaren kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemez.”hükmünün getirildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede, 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1947 yılında yapılan orman tahdidi, 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 27/08/1975 tarihinde ilan edilen aplikasyon, orman kadastrosu ve 2. madde uygulama çalışmaları ile 20/12/2006-18/01/2007 tarihleri arasında ilân edilen arazi kadastro çalışmaları vardır. Yargılama sırasında ise 2012 yılında 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince kullanım kadastrosu yapılmıştır.
    .........

    Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun değildir.
    Şöyle ki; davacı yan davasını Mart 1939 tarih 8 nolu tapu ile ...........Mahkemesinin 1949/237-1950/78 sayılı dosyasına dayandırmış olup ilam suretinin incelenmesinden; dosya davacılarının 8 nolu tapunun o zamanki malikleri ...... Barış, davalısının Hazine ve Orman Yönetimi, dava konusunun tapu kapsamındaki taşınmazın 1947 yılında yapılan tahdit sırasında orman sınırları içine alındığından tahdide itiraz niteliğinde olduğu, mahkemece dayanak tapunun mahalline tamamen uyduğunu kabul ederek davanın kabul edildiği, 225.290 m2 alanın tahdit dışında bırakılmasına karar verildiği görülmüştür.
    Dosyada yapılan 14/01/2010 günlü keşif sonrasında dayanak mahkeme kararı ve tapunun zemine uygulaması yapılmış, fen ve orman bilirkişi tarafından düzenlenen 15/02/2010 tarihli raporda; dava konusu taşınmazın toplam yüzölçümü 28.500 m2 olarak gösterilerek taşınmazın (A) harfi ile gösterilen (3.834,86 m2) bölümünün 2. madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan P4 nolu poligonda, (B) harfi ile gösterilen (24.665,16 m2) bölümünün ise orman olarak tapuda kayıtlı 165 ada 13 parsel içinde kaldığı, dayanak tapu kaydı ve mahkeme kararının dava konusu taşınmazla birlikte dava konusu olmayan .....kullanımındaki taşınmazları kapsadığı rapor edilmiş iken orman bilirkişi tarafından düzenlenen 25/06/2010 tarihli raporda taşınmazın sadece (A) harfi ile gösterilen kısmının asliye hukuk mahkemesi kararı kapsamında kaldığı bildirilmiş, raporlar arasındaki çelişki giderilmeye çalışılmadan dosyada 13/09/2012 günü ikinci keşif yapılmış, 3 orman ve 1 jeodezi-fotogrametri mühendisinden oluşan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 17/11/2012 tarihli raporda dava konusu taşınmazın (A) harfi ile gösterilen (3.830,67 m2) bölümünün 2. maddeyle orman dışına çıkarılan sahada, (B) harfi ile gösterilen (23.444,80 m2) bölümünün orman alanında kaldığı, taşınmazın tamamının (A+B) mahkeme kararıyla tahdidi iptal edilen sahada kaldığı belirtilmiş, mahkemece raporlarda taşınmazın tahdit içinde kalan kısımlarının yüzölçümleri ile mahkeme kararına konu olan kısımların birbirinden farklı gösterilmesine dair çelişki üzerinde durulmamış, oluşan çelişkiler giderilmeksizin ve yörede yapılan orman kadastrosu, aplikasyon ve orman rejimi dışına çıkarma işlemlerine ilişkin işe başlama, işi bitirme, çalışma, sonuçları ilân tutanakları, taşınmazın bulunduğu yeri orman sınır noktalarıyla birlikte gösterir orman tahdit haritası ve orman rejimi dışına çıkarma haritalarının orijinalinden çekilmiş renkli fotokopi örnekleri eksiksiz olarak getirilmeksizin taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması sonucu nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanda kaldığı ve bu nitelikte yerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile kazanılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Bu hali ile eksik inceleme ve çelişkili bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulamaz.
    Bu nedenlerle; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapıldığı anlaşılan orman kadastrosu, aplikasyon ve orman rejimi dışına çıkarma işlemlerine ilişkin işe başlama, işi bitirme, çalışma, sonuçları ilân tutanakları, dava konusu taşınmazın bulunduğu yeri orman sınır noktalarıyla birlikte gösterir orman tahdit haritası ve orman rejimi dışına çıkarma haritalarının orijinalinden çekilmiş renkli fotokopi örnekleri eksiksiz olarak dosya içerisine alındıktan sonra önceki bilirkişiler dışında halen ........ ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, kesinleşmiş tahdit haritası, dayanak tapu ve .......... 1949/237-1950/78 sayılı dava dosyası zemine uygulanmalı, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 6 ya da 7 orman tahdit sınır (........) noktasını gösterecek biçimde dava konusu taşınmazın tahdit hattına ve bahsi geçen dosyada dava konusu edilen taşınmazlara göre konumları belirlenmeli, dayanak tapunun kapsamı belirlenmeli, bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli, 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre .....Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası
    ......

    ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıkl....... yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, dava konusu taşınmazın bahsi geçen dosyada dava konusu edilen taşınmazlar kapsamında kaldığının tespiti halinde sözü edilen dava dosyanın taraflar arasında kesin hüküm teşkil edeceği gözönünde bulundurulmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve bilirkişilerin birbirleriyle çelişen yetersiz raporlarına dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/09/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi