13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/32031 Karar No: 2017/9888 Karar Tarihi: 20.10.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/32031 Esas 2017/9888 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalılar arasında imzalanan bir satış vaadi sözleşmesinin iptali için açılan davada, mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Davacı, sözleşmenin vekaleten imzalandığını ve vekaletin kötüye kullanıldığını iddia ederken, davalılar sözleşmenin bir teminat olarak imzalandığını ve başka bir hissedara ait hisselerle borç mahsuplaşması yapıldığını savunmuşlardır. Kararda, mahkemenin tarafların iddialarını araştırmadan karar vermesinin hatalı olduğu ve gerekli delillerin toplandıktan sonra hüküm verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise verilmemiştir.
13. Hukuk Dairesi 2015/32031 E. , 2017/9888 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, kendisine ait taşınmazların satışı hususunda 19.09.2003 tarihinde noterde düzenleme şeklinde vekaletname ile davalılardan ...’i vekil tayin ettiğini, davalı ...’in ... 1. Noterliğin’de düzenlenen 05.07.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile kendisine ait taşınmazı diğer davalı ...’e satışını vaad etmesi nedeniyle davalı ... tarafından ... ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/296 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, bu dava açılana kadar satış vaadi sözleşmesinden haberi olmadığını ve davalı ... tarafından vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek davalılar arasında imzalanan 05.07.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., diğer davalının eşi ile aralarında alacak-borç ilişkisi bulunduğunu, söz konusu 05.07.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesini davacının vekili sıfatıyla ancak kendi şahsi borcuna teminat olarak diğer davalıyla imzaladığını,, daha sonra diğer davalı ...’in eşinin isteği ile aynı taşınmazın başka bir hissedarına ait hisseleri ... Tapu Müdürlüğü’nün 07.09.2015 tarihli 2105 yevmiye numarasında kayıtlı işlem ile teminat olarak gösterilen satış sözleşmesindeki borcuna mahsuben devir ettiğini, 05.07.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesini hiç bir zaman vekalet veren adına satış sözleşmesi iradesiyle imzalamadığını, davayı kabul ettğini beyan etmiş, diğer davalı ... ise, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı ...’in vekalet görevini kötüye kullandığını ileri sürerek kendi adına vekaleten diğer davalı ... ile imzalanan satış vaadi sözleşmesinin feshine karar verilmesi istemiyle eldeki davayı açmış, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Davalılardan Şerafettin, davacı adına vekaleten imzalanan taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin diğer davalı ...’in dava dışı eşi ile aralarında alacak-borç ilişkisi bulunmasından dolayı teminat amaçlı imzalandığını, daha sonra aynı taşınmazda başka hissedarlara ait hisseyi bu sefer borcun karşılığı olarak 07.09.2015 tarihinde tapuda devir ettiğini ve borç ilişkisinin ortadan kalktığını beyan etmiştir. Davacı da, davalı ... tarafından, aleyhine ... ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/296 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, halen derdest olan davada, davalı ...’in aynı taşınmazda muhtelif tarihlerde alım satım işlemlerinin bulunduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece, tarafların ileri sürdüğü bu hususlar hakkında herhangi bir araştırma yapılmadan karar verilmesi hatalıdır. Hal böyle olunca, davacı ve davalı ...’in ileri sürdüğü hususlar hakkında gerekli araştırma yapılıp delillerde toplandıktan sonra değerlendirme yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme nedeniyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacı ve davalı ...’in sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bent gereğince davacı ve davalı ...’in sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde davacı ve davalı ..."na iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.