16. Hukuk Dairesi 2016/13800 E. , 2019/8927 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu,... Mahallesi çalışma alanında bulunan 112 ada 276 parsel sayılı 2.633.00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, vergi kayıt miktar fazlası olduğu belirtilerek Hazine adına, 129 ada 9 parsel sayılı 8.300.51 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların miras bırakanı ...’dan intikal eden yerlerden olduğu iddiasıyla, tapu kayıtlarının iptali ile, dava ve temyize konu 112 ada 276 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan ... mirasçıları adına payları oranında, 129 ada 9 parsel sayılı taşınmazın ise 1/3 hissesinin mirasbırakan ... mirasçıları adına payları oranında, tapuya kayıt ve tescili istemiyle dava açmış; ..."ın diğer mirasçılarının da davaya muvafakatı alınmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli 112 ada 276 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile 4/16 hissesinin ... adına, 8/16 hissesinin ... adına, 1/16 hissesinin ... adına, 3/16 hissesinin ... adına, öte yandan 129 ada 9 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile; 32/48 hissesinin ... adına, 4/48 hissesinin ... adına, 8/48 hissesinin ... adına, 1/48 hissesinin ... adına, 3/48 hissesinin ... adına tapuda kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1- Mahkemece, çekişmeli 112 ada 276 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacılar lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği ve çekişmeli taşınmazın davacıların miras bırakanından intikalen geldiği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, dava ve temyize konu 112 ada 276 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin, davacı ve müşterekleri adına tapuda kayıtlı olan komşu 112 ada 135 parselin vergi kayıt miktar fazlası olduğu ve davacının murisinin işgalci olduğu gerekçesiyle Hazine adına yapıldığı belirlenmesine rağmen, tespite dayanak 618 numaralı vergi tahrir kaydı dosya arasına getirtilerek mahallinde yöntemince uygulanmamış, sınırlarının sabit ya da gayrisabit olup olmadığı yeterince tartışılıp değerlendirilmemiş, davaya konu taşınmazın vergi kaydı kapsamında kalıp kalmadığı hususu duraksamaya yer vermeyecek biçimde tespit edilmemiş; çekişmeli taşınmaz üzerinde sürdülen zilyetliğin başlangıç tarihi ve sürdürülüş biçimi hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan uyuşmazlığın çözümüne elverişli biçimde yeterli beyanlar alınmamış, davacının murisine ait belgesiz zilyetlik yolu ile tespit ve tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı araştırılmamış olduğundan yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca sağlıklı sonuca varılabilmesi için, mahkemece öncelikle çekişmeli taşınmaza komşu 112 ada 135 parsele uygulanan 1937 tarihli 618 tahrir numaralı vergi kaydı yeniden araştırılarak getirtilmeli, davacının murisine ait belgesiz zilyetlik yolu ile tespit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı belirlenmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek mümkün olduğunca yaşlı yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi ve ziraat mühendisinden oluşan bilirkişi kurulunun katılımı ile keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak bu keşif sırasında evvela vergi kaydı yöntemince uygulanıp kapsamı tayin edilmeli, vergi kaydının hudutları itibari ile değişebilir sınırlı olup olmadığı, kaydın değişebilir sınırlı olması halinde sabit sınırlarından başlanarak kayıt miktarı ile kapsam dışında kalan miktar fazlası bölüm belirlenmeli, çekişmeli taşınmaz ile vergi kaydının bağlantısı duraksamasız biçimde ortaya konulmalı; ardından yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ilk olarak ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde aykırılık giderilmeye çalışılmalı; ziraat bilirkişisinden, taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini belirten, davacılar adına kayıtlı komşu taşınmaz ile çekişmeli taşınmazın benzer ve ayırt edici yönlerini içeren ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, taşınmazın tüm yönlerinden fotoğrafları çektirilmeli; fen bilirkişiye, keşfi takibe imkan verir ve denetime elverişli kroki ve ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli ve ardından tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece, belirtilen yönler gözetilmeksizin yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile bu parsel hakkındaki hükmün BOZULMASINA,
2- Davalı ... Uygur"un çekişmeli 129 ada 9 parsel sayılı taşınmazın ve teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümüne ilişkin kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; davacı, çekişmeli taşınmazın tamamının yakın mirasbırakanı ... ile davalı ...’a miras yoluyla intikal eden yerlerden olduğu iddiasıyla miras yoluyla gelen hakka dayanarak, taşınmazın tapu kaydının 1/3 oranında iptali ile ... mirasçıları adına payları oranında tescili istemiyle dava açmış; Mahkemece de çekişmeli taşınmazın davacının yakın mirasbırakanı ile davalı yana kök muristen intikal ettiği gerekçesiyle yazılı şekilde davanın kabulüne dair karar verilmiştir. Ne var ki, davalı yan ... mirasçılarının terekeden doğan haklarını kabul etmekle beraber çekişmeli taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün tereke malı olmadığını, bu yeri Hasibe Türk’ten 07.03.1986 tarihli senetle satın aldığını ileri sürmüştür. Dosya kapsamına, yapılan keşif ve uygulamaya göre davalının dayandığı satış senedinin, temyiz konusu taşınmaz bölümünü kapsadığı anlaşılmaktadır. Beyanlarına başvurulan yerel bilirkişi ve tanıklar da, davalının zilyetliğini ve satın alma iddiasını doğrulamaktadır. Şu halde temyize konu taşınmaz bölümünün tereke malı olmadığı, davalıya satın alma suretiyle geçtiği tüm dosya kapsamında anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün, teknik bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen taşınmaz bölümü yönünden BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
25.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.