Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 14.04.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. D.. D.. geldi. Karşı taraf davalı ve vekili gelmedi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı dava dilekçesinde; davalı adına kayıtlı bulunan restaurantın 01.10.2007-30.09.2009 tarihleri arasında ortak çalıştırılması hususunda davalıyla aralarında sözleşme imzalandığını, sözleşmede belirtilen dönem içinde restaurantın birlikte çalıştırıldığını ancak davalının ortaklıktan payına düşen 121.636,00 TL"yi ödemediğini belirterek; 121.636,00 TL"nin 24.11.2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin kurulduğunu, sürenin sonunda tarafların elde ettikleri tüm gelir giderleri hesaplayıp, 02.10.2009 tarihli ibra belgesini tanzim ettiklerini, davacı ve dava dışı ortağın adi ortaklıktan kaynaklanan tüm alacağını aldığını, kalan borçlardan hisselerine düşen kısım için müvekkiline senet verdiklerini savunarak; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece; 02.10.2009 tarihli "Sözleşme" başlıklı belgenin ortaklığın tasfiyesi amacıyla düzenlendiği, bu sözleşmeyle davacının şirket borçlarının bir kısmını üstlendiği ve ayrıca davalıya borçlu sıfatıyla 4 adet bono verdiği, davacının alacağının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2,50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 14.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.