Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2015/4739 Esas 2016/5008 Karar Sayılı İlamı

6. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4739
Karar No: 2016/5008
Karar Tarihi: 14.06.2016

Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2015/4739 Esas 2016/5008 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, sabah saatlerinde açık bırakılan pencereden girerek bir evde hırsızlık yapmış ve ev sahipleriyle boğuşması sırasında bir kadının balkondan düşmesine neden olmuştur. Sanığın savunmaları incelendikten sonra, suçun işlendiği kabul edilmiş ve ceza verilmiştir. Ancak, suçun niteliği yanlış tayin edilerek yanılgıya düşülmesi nedeniyle hüküm bozulmuştur. Sanığın ceza süresi bakımından kazanılmış hakkı korunmuştur. TCK'nın 53/1-a-b-c-d-e maddelerinde yazılı hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmiş, ancak 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi kararıyla TCK'nın 53/1-b maddesi iptal edilmiştir.
Kanun maddeleri:
-Türk Ceza Kanunu (TCK) 53/1-a-b-c-d-e ve 53/3
-Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilen TCK 53/1-b.

6. Ceza Dairesi 2015/4739 E. , 2016/5008 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 21.05.2015 günlü görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmekle başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

Oluş ve dosya içeriğine göre; sabah 06:30 sıralarında açık bırakılan pencereden içeri giren sanığın evde bulunan cep telefonu ve modemi aldıktan sonra mağdurlar tarafından fark edildiği, mağdur ... ile sanığın bir müddet evin içerisinde boğuştukları, ardından sanığın balkona çıktığı, arkasından gelip kendisini yakalamak isteyen mağdur ...’ı balkondan aşağı atmaya çalıştığı, burada da bir süre boğuştukları, mağdurun kafasını balkon demirine çarpıp yaralandığı, fırsatını bulan sanığın ikinci katta bulunan evin balkonundan atlayarak kaçtığı, evden alınan cep telefonu ve modemin ise sanık yakalandıktan sonra kendisini sanığın arkadaşı olarak tanıtan kimliği belirsiz bir kişi tarafından iade edildiğinin anlaşılması karşısında; eylemin bir bütün halinde yağma suçunu oluşturduğu düşünülmeden kanıtların taktirinde ve suçun vasıflandırılmasında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,

Kabule göre de;

Sanığın, hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar TCK"nın 53/1-a-b-c-d-e maddesinde yazılı hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına, ancak, TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca koşullu salıverildiği takdirde, kendi altsoyu üzerinde TCK"nın 53/1-c bendinde sayılan hakları kullanmaktan yoksunluğunun sona erdirilmesine karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca ceza süresi bakımından kazanılmış hakkın korunmasına, 14.06.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.