Esas No: 2013/27694
Karar No: 2014/7490
Karar Tarihi: 07.04.2014
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2013/27694 Esas 2014/7490 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen 07.11.2013 tarihli ek kararın, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Mahkemece 1.300,00 TL hizmet teşvik primi alacağının hüküm altına alınmasının yanısıra davacının TİS md 101 uyarınca hesaplanacak yılık izin sürelerinin hesaplanmasında ve kullandırılmasında işe başlangıç tarihi olan 09.05.1994 tarihinin esas alınması gerektiğine yönelik tespit hükmü de kurulmuş olması nedeni ile davalının temyiz talebinin miktar yönünden reddine ilişkin karar yerinde olmadığından mahkemenin 07.11.2013 tarihli ek kararı bozularak kaldırılmalı ve davalının 27.06.2013 tarihli karara yönelik temyiz itirazları incelenmelidir.
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, hizmet teşvik pirimi ile senelik izin sürelerinin hesaplanmasında ve kullandırılmasında ilk işe giriş tarihinin esas alınması gerektiğinin tespitini ve hizmet teşvik priminin hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı, davacının kendileri ile 23.06.2003 tarihinde yeni bir sözleşme imzalandığını , ... A.Ş. ile aralarında devir işleminin gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece. izin ücreti feshe bağlı bir hak olduğundan davacının tespit davasında hukuki yararı bulunduğu, ve davacının 12. dönem Toplu İş Sözleşmesinin 101.maddesine göre hizmet teşvik primine hak kazandığı, işyeri devri kurallarına göre davalının tüm çalışma döneminden sorumluluğu bulunduğu kabul edilmiştir.
Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. Maddesine göre;
“MADDE 12 –
(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2)- Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.666,66 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez.”
Mahkemece hüküm altına alınan alacak miktarı 1.300,00 TL‘dir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davacı yararına 440,00 TL avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken davalı aleyhine 1.320,00 TL avukatlık ücretine hükmedilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemenin 07.11.2013 tarihli ek kararının bozularak kaldırılmasına, Temyiz olunan 27.06.2013 tarihli kararın hüküm fıkrasının 6. paragrafının tamamen silinerek, yerine;
"Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 440,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 07/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.