Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1627
Karar No: 2016/9948
Karar Tarihi: 02.06.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/1627 Esas 2016/9948 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı banka ile davacı arasında imzalanan bankacılık hizmet sözleşmesine dayalı olarak davalıya kredi verilmiş, borcun ödenmemesi üzerine icra takibi başlatılmıştır. Davalının borca itirazı üzerine takip durmuş ancak davacı tarafından itirazın iptali ve icra inkar tazminatına karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkeme, taraflar arasında faiz oranına ilişkin yapılmış bir sözleşme bulunmadığından temerrüt tarihinde %9 yasal faiz oranının uygulanacağı ve cari faiz oranının da aynı şekilde %9'u aşamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Temyiz edilen miktarın kesin nitelikte olduğu belirtilmiştir ve davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, HUMK 427. madde ve ek-madde 4, 5236 sayılı Kanunun 19. maddesi ve 1.6.1990 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı ifade edilmiştir.
19. Hukuk Dairesi         2016/1627 E.  ,  2016/9948 K.

    "İçtihat Metni"

    Davacı ... vek. Av. ... ile davalı ... vek. Av. ... aralarındaki itirazın iptali davası hakkında Tüketici Mahkemesi"nden verilen 16.09.2015 gün ve 2015/65 E. - 2015/832 K. sayılı hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu.


    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı arasında imzalanan bireysel bankacılık hizmet sözleşmesine dayalı olarak davalıya kredi kullandırıldığını, borcun ödenmemesi üzerine ihtarname gönderildiğini, buna rağmen borç ödenmeyince davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının borca itirazı ile takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin borcun büyük bir kısmını ödediğini ve tüketici olan müvekkilinden talep edilen faiz oranlarının fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının davacı bankada vadesiz mevduat hesabı olduğu, davalının bu hesaptan çeşitli tarihlerde taksitli avans açıklamalarıyla nakit krediler kullandığı ve aynı hesaptan nakit para çektiği, davalının borcun ödendiğine dair dosyaya ödeme belgesi sunamadığı, ayrıntılı ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre, takip tarihi itibariyle davacının talep edebileceği asıl alacak miktarının 3.232,61 olduğu, en son faiz tahakkuku yapılan 30/08/2013 tarihinden 11/05/2014 olan takip tarihine kadar yasal faiz oranıyla yapılan hesaplamada, davalının 3.232,61 TL asıl alacak, 78,39 TL yasal faiz, 3,92 TL gider vergisi ve 61,23 TL noter masrafından sorumlu olacağı, taraflar arasında faiz oranına ilişkin yapılmış bir sözleşme bulunmadığından temerrüt tarihinde % 9 yasal faiz oranı uygulanacağı ve cari faiz oranının da aynı şekilde % 9"u aşamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Davalı vekili, reddedilen miktar üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle temyiz yoluna başvurmaktadır. 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun (HUMK) 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19. maddesiyle HUMK’a eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2015 yılı için 2.080,00 TL"dir.
    Davalı vekilince temyize konu edilen miktarın 150,77 TL olması nedeniyle 16.09.2015 tarihli karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün ¾ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
    2-Davacı vekilinin katılmalı temyiz isteminin, davalı tarafın temyiz istemine bağlı olduğu ve davalı vekilinin temyiz istemi reddedildiği için davacı vekilinin temyiz isteminin de reddi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin miktardan reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin REDDİNE, peşin harçların istek halinde iadesine, 02.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi