21. Hukuk Dairesi 2017/4540 E. , 2017/6760 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, yurtdışında işe başladığı 15/02/1983 tarihinin ..."de sigorta başlangıcı olduğunun ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitiyle, ödenmeyen aylıkların faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının ...’da sigortaya giriş tarihi olan 15.02.1983 tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ve aylıkların yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
3201 sayılı Kanun’un 6/A-(a) bendine göre bu Kanuna göre değerlendirilen sürelere istinaden aylık tahsisi yapılabilmesi için yurda kesin dönülmüş olması şarttır. Kanun’un 6/B fıkrasının 1.cümlesine göre bu Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabi çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir.
Kesin dönüş kavramının tanımı Yönetmelik"in "Tanımlar" başlıklı 4.maddesinin (d) bendinde yapılmıştır. Buna göre kesin dönüş; aylık tahsis talebinde bulunanların yurtdışındaki çalışmalarının sona ermesini, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almamaları durumunu ifade eder. Bu tanımda geçen sosyal sigorta ödeneği deyiminden; çalışma yaşamı süresince karşılaşılan hastalık, iş kazası, meslek hastalığı veya işsizlik gibi riskler nedeniyle iş göremezlik veya işsizlik gibi adlar altında yapılan ikamete dayalı ödenekler, sosyal yardım ödeneği deyiminden ise bulunulan ülke mevzuatı kapsamında, geçimlerini sağlayacak hiçbir gelirleri olmayan veya mevcut gelirleriyle geçimlerini sağlamakta güçlük çeken kişilerin asgari geçim düzeyi ile sınırlı olmak üzere geçimlerinin sağlanması amacıyla kamu kurum ve kuruluşları tarafından muhtaçlık durumuna ve süresine göre ödenen, ikamet şartına bağlı nakdi yardımlar anlaşılmalıdır.
Yurda kesin dönüş, yurt dışında çalışan Türk vatandaşlarının, çalışma hayatına yönelik tüm ilişkilerini gerek çalıştığı işyerleri ve gerekse ilgili olduğu tüm sosyal güvenlik kuruluşları yönünden sona erdirerek yerleşmek ve sosyal güvenliklerini burada sağlamak üzere ...’ye dönüş yapmalarını ifade eder. Kısaca, “yurt dışı çalışma ilişkisinin ve bu bağlamda sosyal güvenlik kurumlarıyla sigortalı ilişkinin sona ermesi”dir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.10.1997 gün ve 1997/10-588-857 E.Kve1998/10-645E.1999-237 K.)
Mahkemece, davacının ..."da zorunlu sigortalı olduğu 15.02.1983 tarihinin ..."de sigortalılık başlangıcı kabul edilmesi doğrudur. Ancak,01.06.2014 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiş ise de davacının ...’da sigortalılık durumunu gösteren belge 23.04.2014 tarihli olup iki defa dosya geri çevrilerek aylık başlangıç tarihi itibariyle davacının yurtdışındaki çalışmalarının sona erip ermediği veya ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alıp almadığını belirlemek üzere güncel hizmet belgesi istenmişse de eksiklik tamamlanmadan dosyanın gönderildiği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, davacının yaşlılık aylığına hak kazandığı 01.06.2014 tarihi itibariyle yabancı ülke mevzuatına tabi çalışması olup olmadığını, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alıp almadığını güncel yurt dışı hizmet belgesini getirterek araştırmak ve sonucuna göre davacının yurda kesin dönüş koşulunu yerine getirip getirmediğini belirleyerek yaşlılık aylığı istemi hakkında bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, yukarıda yer alan maddi ve hukuki olgular gözardı edilerek eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.