4. Ceza Dairesi 2016/18880 E. , 2020/13636 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, yaralama, kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanığın katılan ...’ye yönelik tehdit suçuyla birlikte uzlaşmaya tabi olmayan silahla yaralama suçunu da işlediği anlaşıldığından tehdit suçundan uzlaşma hükümlerinin uygulanmasına ilişkin tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmeyerek dosya görüşüldü:
1-Yaralama suçundan verilen kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, sanık ... müdafiinin tebliğnameye uygun olarak TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
2- Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyizine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
a)Sanığın katılan ...’ye söylediği iddia ve kabul edilen; “silahım olsaydı seni vururdum” şeklindeki sözlerin, objektif olarak geleceğe yönelik korku ve endişe oluşturacak nitelikte bulunmadığının anlaşılması karşısında, unsurları oluşmadığı halde yerinde olmayan gerekçeyle sanık hakkında yüklenen suçtan mahkumiyet hükmü kurulması,
b) Sanığın tehdit suçunun sübut bulduğunun kabulü halinde bu suç yönünden ve ayrıca kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan kurulan mahkumiyet hükmü açısından;
aa) Sanık hakkında katılan ...’ya yönelik kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden;
Sanığın katılan ...’ya yönelik kişilerin huzur ve sükununu bozma eyleminin CMK’nın 253. maddesi uyarınca uzlaştırma kapsamında bulunduğu, ancak yargılama sürecinde sanık ve katılana uzlaşmak isteyip istemediklerinin sorulmadığı ve uzlaştırma işlemlerinin yapılmadığı anlaşıldığından sanık hakkında CMK’nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşma hükümlerinin uygulanması ve sonucuna göre sanığın hukuksal durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
bb) Sanık hakkında katılan ...’ya yönelik kişilerin huzur ve sükununu bozma ve katılan ...’ye yönelik tehdit suçları açısından;
17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25.06.2020,2020/16,2020/33; R.G. 19.08.2020, sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmekte, tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.