19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1615 Karar No: 2016/9946 Karar Tarihi: 02.06.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/1615 Esas 2016/9946 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı banka tarafından kredi kartı sözleşmesi imzalayan kişinin kefalet sorumluluğunu üstlendiği ancak limit gösterilmediği, garanti verenin bu sözleşmeyi yapmakta bir menfaati olmadığı ve kefil olarak yapılan sözleşmenin asıl borçluya başvurulup aciz belgesi alınmadan yapılamayacağı gerekçesiyle, müşterinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti ve tazminata karar verilmesi talebiyle açılan menfi tespit davasının kabulüne karar verilmiştir. Hüküm davalı banka tarafından temyiz edilmiş ancak temyiz itirazları reddedilmiştir. Kararda, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'a göre kefilin sorumluluğuna ilişkin detaylı açıklama yapılmıştır.
19. Hukuk Dairesi 2016/1615 E. , 2016/9946 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin imzaladığı bir kredi sözleşmesi ya da kefalet akdi bulunmadığı halde davalı banka tarafından müvekkili hakkında haksız olarak icra takibi başlatıldığını ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının dava dışı asıl borçlu Fatih Topçu"nun kredi kartı borcuna garantör olduğunu, bu sözleşme ile davacının kefalet sorumluluğunun doğduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davalı banka tarafından dava dışı Fatih Topçu"ya kredi kartı sözleşmesi imzalanarak kredi kartı verildiği, davacı ile bu kredi kartı sözleşmesine bağlı garanti sözleşmesi imzalandığı, garanti sözleşmesinde limit gösterilmediği, teminat verenin bağımsız bir borcu değil kredi kartı sahibinin borcunu yüklenmiş olması sebebiyle garanti verenin bu sözleşmeyi yapmakta bir menfaati olmadığı, kişiye yönelik teminat amacı taşıdığı için kefalet amacıyla yapıldığının kabulü gerektiği, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"a göre asıl borçluya başvurulup aciz belgesi alınmadan kefile başvurulamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı banka kötüniyetli görülmediğinden tazminat isteğinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 02.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.